In the 20th century, humanity underwent profound shifts due to rapid industrialization, technological advancements, and social changes, catalyzing urbanization and prompting significant population surges in cities worldwide. This surge brought forth a myriad of challenges, notably environmental degradation resulting from inadequacies in planning, infrastructure, and a declining quality of life. Consequently, the concept of constructing an ideal city model gained traction from the mid-1900s onward. This notion sought to fashion an "urban utopia," aspiring to cultivate a healthier, sustainable, equitable, and habitable environment for residents. This research aims to analyze the features of 20th-century urban utopias, their relevance to the ideal urban model, and engage in a discourse regarding their contemporary applicability, achievements, and constraints. This study explores how the evolution of urban planning, from past to present, informs future city development while focusing on the American, English, and French urban utopian models emerging during the 20th-century industrialization. Examining urban utopias proposed by significant planners like Hawerd, F.L. Wright, and Le Corbusier, this research compares their varied approaches to enhancing urban life. Through a literature review, it investigates the similarities, differences, and applicability of these models, particularly in relation to human health and quality of life.
Utopia City Industrialization Ideal City Urban-Rural Synthesis.
20. yüzyıl, insanlık için büyük dönüşümlerin yaşandığı bir dönem olmuştur. Hızlı endüstrileşme, teknolojik ilerlemeler, toplumsal değişimler, kentleşme sürecini hızlandırmış olup, dünya genelinde kentsel alanlarda yoğun nüfus artışlarına yol açarak birçok sorunu da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlardan ilki, planlama ve altyapı eksikliklerinin neden olduğu çevresel bozulma, yaşam kalitesinin düşmesi olarak bilinmektedir. Bu bağlamda, 20. yüzyılın ortalarından itibaren, ideal bir kent modeli oluşturma fikri önem kazanmıştır. İdeal bir kent modeli oluşturma fikri, daha sağlıklı, sürdürülebilir, adil, yaşanabilir bir çevrede insanların yaşamasını amaçlayan bir ‘‘kent ütopyası’’ oluşturmayı hedeflemiştir. Bu çalışma, 20. yüzyıl kent ütopyalarının özelliklerini ve ideal kent modeli için özelliklerini incelemeyi, günümüzde uygulanabilirliği, başarıları, sınırlamalarını da ele almayı amaçlamaktadır. İdeal bir kent modeline dair farklı perspektifler sunmanın yanı sıra, geçmişten günümüze kentsel planlama anlayışının nasıl değiştiğini, kentlerin geleceğine nasıl yansıdığını anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bu çalışma, 20. yüzyılın sanayileşme sürecinde ortaya çıkan kent ütopyaları olarak bilinen kent modeli önerilerini ele alarak, ABD, İngiltere, Fransa’da ortaya atılan kent ütopya modellerini incelemektedir. Her üç ülkede de farklı kent ütopyaları önerilmiştir, ancak amaçları genel olarak kent yaşamını daha iyi hale getirerek iyileştirmektir. Bu üç önemli kent plancısı, Howard, F. L. Wright ve Le Corbusier, kendi tasarımlarında farklı yaklaşımlar benimsemişlerdir. Bu kent modelleri, literatür taraması yoluyla araştırılmış olup, üç farklı kent modelinin benzerliklerini, farklılıklarını ortaya koyarak bu modellerin ne ölçüde uygulanabilir olduğunu, insan sağlığı ve yaşamı açısından ne kadar uygun olduğunu tartışmaktadır.
Bu çalışma için etik kurul iznine gerek yoktur.
Yoktur.
Yoktur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 15 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 22 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |