İnfertilite nedeniyle bir bebeğe sahip olabilmek için çiftler çoğunlukla yardımcı üreme tedavilerine başvurmaktadır. Gebelik gerçekleştiği durumlarda, çiftler için gebeliğin anlamı mutlu ve keyifli bir süreç olsa da, infertilite tanısı ve tedavilerinin getirdiği yükle birlikte zorlu bir sürece dönüşebilmektedir. Özellikle kadınlar bu süreçte gebeliği kabullenememe, bebeğini kaybetme korkusu, bebeğin sağlığı konusunda endişelenme, belirsizlik gibi duygular yaşayabilmektedirler. İnfertilite tedavisi sonrası gebe kalan kadınların spontan gebeler arasında göz ardı edilebildiği bilinmektedir. Uluslararası literatürde niteliksel çalışmalarda yardımcı üreme tedavileri ile gebe kalan kadınların gebeliğe ve doğum sonu döneme kolayca uyum sağlamadığını göstermektedir. Bu derleme ile, infertilite tedavisi sonrası gebe kalan kadınların anne olma sürecinki deneyimleri kuramsal olarak incelenmiş ve analiz edilmiştir.
IIn order to have a baby due to infertility, couples often resort to assisted reproduction therapy. In cases of pregnancy, even if the meaning of pregnancy is a happy and enjoyable process for these couples, the burden of infertility diagnosis and treatments can turn into a challenging process. Especially women can experience emotions such as not accepting pregnancy, fear of losing their baby, worrying about their health, uncertainty. It is known that pregnant women after infertility treatment can be ignored among spontaneous pregnancies. In qualitative studies at international literature, pregnant women with assisted reproductive treatments do not easily adjust to gestation and postpartum period. With this review, the experiences of the mother who became pregnant after infertility treatment were reviewed and analyzed theoretically.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Psikoloji, Psikolojide Davranış-Kişilik Değerlendirmesi |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 12 Şubat 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 10 Sayı: 4 |