Yeni bir koronavirüs hastalığı (COVID-19) pandemisi sadece fiziksel sağlığı değil; bireysel, toplum-sal tutum ve davranışları değiştirerek küresel boyutta günlük hayatı kesintiye uğratmaktadır. Bu koşul-larda iş, sosyal hayat ve eğitimin devamı için video konferans uygulamaları dünya genelinde ana akım haline gelmektedir. Video konferanslar ve sohbetler bize çalışma odalarını, sınıfları uzaktan bağlamak, uzun mesafeleri ilişkileri sürdürmek ve COVİD-19 günlerinde birliktelik duygusunu teşvik etmek için yardımcı oldu ancak bir veya 2 sanal toplantıya katıldıktan, bir veya iki çevrimiçi web seminerini din-ledikten ve belki de konuşmacı olduktan sonra kişiler bitkin ve gergin hissettiklerini ifade etmeye baş-lamaktadırlar. Böylece video konferans platformlarının aşırı kullanımından kaynaklanan, popüler bir uygulamanın da adını taşıyan yeni bir terim ortaya çıktı: ’Zoom Yorgunluğu’. Zoom yorgunluğu vi-deo konferans aracı üzerinden yapılan bir toplantı sonrası yorgun hissetme olarak tanımlanmaktadır. Yorgunluğun normal iş yorgunluğundan farklı ve spesifik olduğu görülmektedir. Zoom yorgunluğuna neden olabilecek mevcut video konferans uygulamalarına özgü, mekanizmalar öne sürülmektedir. İlk mekanizmada, video konferanslarda kendi kendine bakış tarafından tetiklenebilen ayna kaygısından bahsedilmektedir. İkinci mekanizma, kamera görüş alanı içinde kalma ihtiyacı nedeniyle kapana kı-sılmış olma duygusudur. Diğer mekanizma, bu yeni iletişim ortamında sözel olmayan davranışları yönetmenin artan bilişsel yükü ile ilgilidir. Video konferanslarda sözlü olmayan iletişim dilini hem üretmek hem de yorumlamak için bilinçli çaba ve dikkat gerekmektedir. COVID-19 uzun zamandır olması tahmin edilen uzaktan çalışma eğilimini arttırmaktadır. Halen sosyal mesafeli tavsiyeler hafifle-tilse, yüz yüze toplantılar tekrar güvenli hale gelse bile video konferans uygulamaları üretkenliği art-tırmaya ve enerji tasarrufu sağlamaya devam etme potansiyeline sahip gibi görünmektedir.
A novel coronavirus disease (COVID-19) pandemic is not just about physical health; It disrupts daily life on a global scale by changing individual and social attitudes and behaviors. In these conditions, video conferencing applications are becoming mainstream worldwide for the continuation of work, social life and education. Video conferences have helped us to remotely connect study rooms, class-rooms, but after attending one or 2 virtual meetings, listening to an online webinar or two, and per-haps speaking, people begin to express feeling exhausted and nervous. Thus, a new term emerged, also named after a popular application, resulting from the excessive use of video conferencing plat-forms: 'Zoom Fatigue'. Zoom fatigue is defined as feeling tired after a meeting over a video confer-encing tool. Fatigue appears to be different and specific from normal work fatigue. Mechanisms spe-cific to existing video conferencing applications that can cause Zoom Fatigue are suggested. The first mechanism mentions mirror anxiety, which can be triggered by self-gaze in video conferences. The second mechanism is the feeling of being trapped by the need to stay within the camera's field of view. The other mechanism has to do with the increased cognitive load of managing nonverbal be-haviors in this new communication environment. COVID-19 is increasing the long-anticipated trend of remote work. Even as social distancing recommendations are eased and face-to-face meetings be-come safe again, video conferencing apps seem to have the potential to continue to increase produc-tivity and save energy.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Psikiyatri |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 20 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 3 |