This article aims to evaluate the conflicting situation that arises from the allegations regarding the killing of Armenian soldiers in the Ottoman Army with the enactment of the Provisional Law of Relocation and Resettlement and the existence of a decree issued by the Ottoman State pertaining to not subjecting Armenian soldiers and their families to relocation.
The Events of 1915 is among the topical issues of both the Turkish and Armenian people’s agenda. Armenians persistently attribute the crime of genocide to Turkey and the Turkish people. What lies behind the effort to keep this problem in the agenda is the Turkish people’s rejection of these accusations of genocide. This rejection does not stem from the “denial of the truth” as alleged by the Armenians, but from the fact that Armenians ignore the necessity of scrutinizing the events of the period according to the prevailing circumstances of that period. In connection to this, the Hermeneutic evaluation of historical documents according to the circumstances of a given period is one of the fundamental principles in historiography. This approach, which prevents false notions of past periods, is accepted as one of the prerequisites for the field of history in becoming a scientific discipline. Within the framework of the Events of 1915, Armenia/Armenians, attributing the crime of genocide to Turkey, claim that men of Armenian descent were killed after having been enlisted during the First World War. However, the Ottoman State, two months after the implementation of the Provisional Law of Relocation and Resettlement, had issued orders to not relocate soldiers of Armenian descent and their families.
Events of 1915 Provisional Law of Relocation and Resettlement Labor Battalions Armenian Soldiers
Bu makale, Geçici Sevk ve İskân Kanunu ile Osmanlı Ordusunda görevli Ermeni askerlerin katledildikleri yönündeki ithamlardan ve Osmanlı Devleti tarafından Ermeni asker ve onların ailelerinin sevk edilmeyeceği hakkında alınan kararnamenin mevcudiyetinden doğan çelişkili durumu değerlendirmeyi hedeflemektedir.
1915 Olayları hem Türklerin hem de Ermenilerin gündeminde olan konular arasındadır. Ermeniler 1915 Olayları ile ilgili Türklere/Türkiye’ye sürekli soykırım suçu isnat etmektedir. Ermenilerin bu sorunu gündemde tutma çabasının arkasında, soykırım suçlamalarının Türkler tarafından kabul görmemesi yatmaktadır. Oysaki bu kabul etmeme Ermenilerin iddia ettiği gibi “gerçeğin inkârından” değil, Ermenilerin dönemin olaylarını, dönemin koşullarına göre değerlendirilmesi gerekliliğini görmezden gelmelerinden kaynaklanmaktadır. Bu minvalde Hermeneutik bir bakış açısıyla tarihi metinlerin dönemin koşullarına göre yorumlanması, tarih yazıcılığının temel ilkelerinden biridir. Tarihi yanılsamaların önüne geçecek olan bu yaklaşım tarih ilminin bir bilim dalı olarak temellenmesinin koşullarından biri sayılmaktadır. 1915 Olayları çerçevesinde Türkiye’ye karşı soykırım suçu isnat eden Ermenistan/Ermeniler Birinci Dünya Savaşı’nda Ermeni kökenli erkeklerin askere alındıktan sonra katledildiklerini iddia etmektedir. Oysaki Osmanlı Devleti, Geçici Sevk ve İskân Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden iki ay sonra Ermeni asker ve onların ailelerinin sevk edilmemesi hakkında karar almıştır.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Political Science |
Journal Section | Miscellaneous |
Authors | |
Translators |
Center For Eurasian Studies Avim This is me |
Publication Date | July 28, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 41 |