Selçuklular zamanında Anadolu’da temelleri atılan Türk makam mûsikîsi, Osmanlılar döneminde ilerleme kaydetmiştir. Özellikle XVI. ve XVII. yüzyılda Anadolu’da Türk makam mûsikîsi, hem bestekârlık hem de icrâ alanında büyük bir gelişme göstermiştir. Bu coğrafyada yüzlerce mûsikîşinâs yetişmiştir. Osmanlı başkenti İstanbul başta olmak üzere, “Küçük İstanbul” olarak isimlendirilen Diyarbakır da bu dönemde mûsikî alanında mümbit bir yer olmuştur. Bu dönemde İstanbul dışında kayda değer sayıda mûsikîşinasın yetiştiği merkezlerden biri Diyarbakır’dır. Şeyhülislâm Mehmed Es’ad Efendi’nin (ö. 1753) XVI. ve XVII. yüzyılda yaşamış yüz kadar bestekârın biyografisini ihtiva eden Türk Mûsikî tarihinde yegâne “Mûsikîşinâslar Tezkiresi” olarak kabul edilen Atrâbü’l-Âsâr adlı kitabında Diyarbakırlı sekiz mûsikîşinâsın hayatı hakkında bilgi verilmektedir. Osmanlı padişahlarından Sultan IV. Mehmed (1648-1688) ve Sultan III. Ahmed (1703-1730) dönemlerinde Diyarbakır’da meşhur olan sekiz mûsikîşinas şunlardır: Ahmed Verdî Çelebi, Çemen-zâde Mehmed Çelebi, Çuvaldız-zâde İsmail Çelebi, Mahmud Çelebi, Seyyid Nuh Çelebi, Şehlâ Mustafa Çelebi, Şeyh-zâde Ahmed Efendi ve Yahya Çelebi’dir. Farklı meslek gruplarına mensup mezkûr mûsikîşinaslar, Osmanlı döneminde Diyarbakır’da Türk mûsikîsinin nazariyat, bestekârlık ve hânendelik alanlarında şöhret sahibi olmuşlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | İnceleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 6 Sayı: 2 |
Yazarlarımızın editöryal süreçlerin aksamaması için editöryal emaillere 3 gün içinde yanıt vermeleri gerekmektedir.