Öz
Türkiye’nin tarihsel süreç içerisinde tercih etmiş olduğu iktisat politikaları, cumhuriyetin kuruluş dönemi dikkate alındığında Osmanlı imparatorluğundan ayrılmaktadır. Cumhuriyet dönemi iktisat politikaları dünyada meydana gelen değişimlerden etkilenerek dönüşüme uğramıştır. 1929 Dünya buhranı ile II. Dünya Savaşı süresince içe kapalı bir sanayileşme modeli tercih eden Türkiye, savaş sonrasında ise liberal bir ekonomik politika uygulamıştır. 1960 sonrası tekrar içe kapalı fakat kalkınmacı bir iktisat politikası uygulanmış, dışa bağımlı ithal yatırım ve ara mallarının ülke içerisinde üretilmesi hedeflenmiştir. 1980 sonrası ise dışa açık ihracat odaklı üretim modeli benimsenerek her alanda serbestleşme hareketleri tercih edilmiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye iktisat politikalarının değişim ve dönüşüm gösterdiği dönemler dikkate alınarak gelişme sürecini incelemek ve günümüze bırakmış olduğu etkileri analiz etmektir. Bu bağlamda, yöntem olarak, literatür taraması ve ikincil veriler üzerinden değerlendirme yapılması tercih edilmiştir. Bu çalışmanın bulgularında, izlenen ekonomik politikalar sonucunda farklı dönemlerde bütçe açıkları ve cari işlemler açığının arttığı tespit edilmiştir. Ayrıca, açıkların ortaya çıktığı bu dönemlerde hayata geçirilen politikalar, döviz kuru ve faiz oranlarının baskısı altında kaldığı görülmektedir. Açıkçası, ekonomi politikaları istihdamı sağlamak ve üretimi artırmak yerine ekonominin likidite problemini çözmeye odaklanmıştır. Bu politikalar sonucunda ithalata bağımlı üretim ve tüketim yapısı oluşmuştur. Üretime dayalı ekonomik büyüme, istihdamı sağlayamayan tüketime dayalı ekonomik büyüme ile yer değiştirmiştir.