In
general, in the Islamic civilization and its successors in the Ottomans, the
person considered as the most honorable creatures was revered after his death
as well as in life. As a sign of this approach, there has been a tradition of
post-mortem treatment. In addition to social practices that have become a
long-established tradition in Muslim societies, relevant regulations have
emerged in Islamic Law. A jurisprudence literature has been formed about the
craft and coffin of the funeral, the preparation of the coffin to be used in
the funeral ceremonies, the cemeteries and graves where the deceased will be
buried. In addition to this, the tombstones erected to reveal the location of
the grave have become a deed. In the Ottoman period, each of these stones has
the identity of a work of art together with the differences it has shown in the
historical process.
Many
studies have been carried out on cemeteries and gravestones. Still, cemeteries
belonging to different geographies and tombstones inside are evaluated in terms
of history, language and art features. However, archives and registry centered
studies are needed for the prices of the coffins where the funerals are
carried, and the prices of the grave stones, the value of the tombstones, and
the wages received by the occupational groups performing these works. The
registry of H.1117 / M.1705, which is one of the rare examples that constitute
the main source of this study, draws attention with the information it contains
on the mentioned issues. In addition, the various records of the funeral burial
costs of different periods and records will be discussed comparatively.
Genel olarak İslam medeniyeti ve onun devamı olan Osmanlılarda eşref-i mahlûkāt olarak telakki edilen
insana hayattayken olduğu gibi ölümünden sonra da hürmet gösterilmiştir. Bu
yaklaşımın bir göstergesi olarak ölümden sonra yerine getirilmesi gereken
muamelelerle ilgili bir gelenek oluşmuştur.
Müslüman toplumlarda köklü bir geleneğe dönüşen toplumsal uygulamaların
yanı sıra İslâm Hukuku’nda konuyla ilgili düzenlemeler de ortaya çıkmıştır.
Cenazenin teçhiz ve tekfini, cenaze merasimlerinde kullanılacak tabutun
hazırlanması, ölünün defnedileceği mezarlık ve kabirlerin ölçüleri ile ilgili
bir fıkıh literatürü oluşmuştur. Bunun yanında kabrin yerini belli etmek için
dikilen mezar taşları zamanla tapu görevi ifa eder duruma gelmiştir. Osmanlı
döneminde tarihi süreç içinde göstermiş olduğu farklılıklar ile birlikte bu
taşların her biri bir sanat eseri hüviyetini haiz olmuştur.
Mezarlıklar ve mezar taşlarıyla alakalı pek çok çalışma
yapılmıştır. Hala da değişik coğrafyalara ait mezarlıklar ve içindeki mezar
taşları tarih, dil ve sanat özellikleri bağlamında değerlendirilmektedir. Ancak
bu eserlerin ortaya çıkmasına vesile olan cenazelerin taşındığı tabutların
fiyatları ve kabrin ölçüsü ile içine konan malzemelerin fiyatları, mezar
taşlarının kıymeti ve bu işleri yapan meslek gruplarının aldığı ücretlerle
ilgili arşiv ve sicil merkezli çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çalışmanın
temel kaynağını teşkil eden ve nadiren karşılaşılabilecek örneklerden olan
H.1117/M.1705 tarihli sicil kaydı bahsi geçen hususlarda içerdiği bilgilerle
dikkat çekmektedir. Ayrıca cenaze defin masraflarına ilişkin farklı dönemlere
ait çeşitli sicil tutanakları ve narh kayıtları da karşılaştırmalı olarak ele
alınacaktır.
Mezar ölçüleri mezar masrafları Tabut fiyatları Osmanlı İstanbul
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 4 |