Vasiyet, bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şeylere dâir sözlü veya yazılı beyânıdır. Vasiyetin kaydedildiği belgeye de vasiyetnâme denir. Hz. Peygamber (sas), Müslümanlara hayatta iken vasiyetlerini hazırlamalarını tavsiye etmiş, mirasçıların haklarının gözetilmesini de vurgulamıştır. Tarihî süreçte, İslâm toplum hayatında; iki âdil şahit bulunması, şer‘î şartlara riâyet edilmesi, vârislere zarar verilmemesi, akrabalık haklarının gözetilmesi, kişinin kul hakkı veya Allah haklarıyla ilgili ödenecek borçlarının belirtilmesi gibi şartlarla vasiyetnâme yazma geleneği oluşmuştur. Bilindiği gibi, en geniş sınırları 24 milyon km2’yi bulan Osmanlı Devleti’nin (1300-1922) hâkim olduğu yerlerden biri de Bosna eyaleti idi. Bosna-Hersek, 1580-1878 yılları arasında yaklaşık 300 sene Osmanlı hâkimiyeti altında kaldı. Bu süre zarfında iki kültür arasında bugün hâlen varlığını devam ettiren çok yoğun bir kültürleşme yaşandı. İslâm ortak paydasında gelişen bu kültürleşmenin; idâreden iktisada, ilimden sanata, ticârî hayattan toplumsal hayata kadar yansımaları olmuştur. Bu kültürleşme neticesinde, yeme-içmeden üretim-tüketime, ibadetten eğlenmeye, doğumdan ölüme, bölgede günlük yaşamı şekillendiren örf, âdet ve gelenekler harmanlandı.
İşte ölüm ve ölüm öncesi ile sonrasında yapılacak işler ve bu arada vasiyetnâme hazırlamak bu âdetlerdendir. Vasiyetnâmeler, günlük hayata ilişkin fikir veren önemli belgelerdir. Sokolovic Hüseyin Ağa’nın bu çalışmada ele alınacak vasiyetnâmesi, Osmanlı hâkimiyetinden yaklaşık 70 sene sonra yazılmasına rağmen Türkçe yazılmıştır. Bu çalışma, söz konusu belgeyi yeniden yazmayı, çeviriyazısını yapmayı ve satır aralarında verilen bilgilerden hareketle değerlendirmeyi amaç edinmiştir.
Vasiyet, bir kimsenin ölümünden sonra yapılmasını istediği şeylere dâir sözlü veya yazılı beyânıdır. Vasiyetin kaydedildiği belgeye de vasiyetnâme denir. Hz. Peygamber (sas), Müslümanlara hayatta iken vasiyetlerini hazırlamalarını tavsiye etmiş, mirasçıların haklarının gözetilmesini de vurgulamıştır. Tarihî süreçte, İslâm toplum hayatında; iki âdil şahit bulunması, şer‘î şartlara riâyet edilmesi, vârislere zarar verilmemesi, akrabalık haklarının gözetilmesi, kişinin kul hakkı veya Allah haklarıyla ilgili ödenecek borçlarının belirtilmesi gibi şartlarla vasiyetnâme yazma geleneği oluşmuştur. Bilindiği gibi, en geniş sınırları 24 milyon km2’yi bulan Osmanlı Devleti’nin (1300-1922) hâkim olduğu yerlerden biri de Bosna eyaleti idi. Bosna-Hersek, 1580-1878 yılları arasında yaklaşık 300 sene Osmanlı hâkimiyeti altında kaldı. Bu süre zarfında iki kültür arasında bugün hâlen varlığını devam ettiren çok yoğun bir kültürleşme yaşandı. İslâm ortak paydasında gelişen bu kültürleşmenin; idâreden iktisada, ilimden sanata, ticârî hayattan toplumsal hayata kadar yansımaları olmuştur. Bu kültürleşme neticesinde, yeme-içmeden üretim-tüketime, ibadetten eğlenmeye, doğumdan ölüme, bölgede günlük yaşamı şekillendiren örf, âdet ve gelenekler harmanlandı.
İşte ölüm ve ölüm öncesi ile sonrasında yapılacak işler ve bu arada vasiyetnâme hazırlamak bu âdetlerdendir. Vasiyetnâmeler, günlük hayata ilişkin fikir veren önemli belgelerdir. Sokolovic Hüseyin Ağa’nın bu çalışmada ele alınacak vasiyetnâmesi, Osmanlı hâkimiyetinden yaklaşık 70 sene sonra yazılmasına rağmen Türkçe yazılmıştır. Bu çalışma, söz konusu belgeyi yeniden yazmayı, çeviriyazısını yapmayı ve satır aralarında verilen bilgilerden hareketle değerlendirmeyi amaç edinmiştir.
Will/Testament is a verbal or written statement of someone’s wishes to be carried out after his death. The document in which the will is written down is called testament or the letter of testament. The Prophet Muhammed (pbuh) advised Muslims to prepare their wills while they were alive and also emphasized to consider rights of heirs. In the historical process, in Islamic social life; a tradition of writing testament has been formed with conditions such as having been two fair witnesses, abiding by the religious rules, not harming to the heirs, protecting kinship rights and specifying the person debts that has to be paid for the rights of human or God. As it is known, Bosnia State was under the dominacation of Ottoman Empire (1300-1922) that had the largest territory almost 24 million km2. Bosnia and Herzegovina remained under Ottoman rule nearly 300 years between 1580-1878. During that period, there was a great intense acculturation between these two cultures that still exists today. This acculturation developed in the common denominator of Islam, had been reflections from administration to economics, from science to art, from commercial life to social life. As a result of this acculturation, customs and traditions; from eating-drinking to production-consumption, from worshiping to entertainment, from birth to death that shape daily life in the region, were blended.
Thus, death and things that would be done before and after death and preparing a will in the meantime were the customs in this interaction. Testaments are important documents that give ideas about daily life. Sokolovic Hüseyin Agha’s testament that will be discussed in this study, had been written in Turkish, although it was written almost 70 years after the Ottoman rulery. This study aims to rewrite the document in question and to make its transliteration and to evaluate it based on the information given between the lines.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 14 Ekim 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 6 |