Literature history attracts attention as a social
sciences area that is formed by certain acceptances. The emergence of these
acceptances are mostly determined by elements such as ideology of period,
literary fashions and trends, perspective, social conditions, individual
preferences. The combination of one or a few of these elements may cause to
foregrounding (dignification) an author, a work, a trend and an era. And also,
the decrease in value/change of one or a few of these elements can drive an
author, a work, a trend and an era away (trivializing) from the order. It can
not be always possible to explain these positive or negative tides, relocations
in the way of the objective criterions of social sciences. The main reason
behind the emergence of all these problems is the “criterion” issue. One of the
most striking examples of this subject in Turkish literature is Yunus Emre. The
lack of interest of intellectual segment towards Yunus Emre, in a period of
six-hundred years and a sudden appreciation of him at the beginning of the
twentieth century do not seem to be a fact to be explained with objective and
aesthetical criterions. In the case of the pioneer and the criterion, it can be
said that these and similar situations are also effective for many people,
works, trends and periods. In this article, the criterions that are accepted in
obtaining or loosing a privilege of people, works, trends and eras which are
respected as a pioneer until today, will be reviewed in the context of Berna
Moran’s conceptions of “appreciation judgments” and “worth judgments” by a
critical eye and with reference to concrete examples.
iterature history the pioneer and the criterion of literature appreciation and worth judgments
Edebiyat tarihi belli kabullerle zemini
oluşturulan bir sosyal bilimler alanı olarak dikkat çeker. Bu kabullerin ortaya
çıkmasını daha çok devrin ideolojisi, edebi moda ve akımlar, bakış açısı,
sosyal koşullar, bireysel tercihler gibi unsurlar belirler. Bu unsurlardan
baskın olan birinin veya birkaçının bir araya gelmesi bir yazarı, eseri, akımı,
dönemi öne çıkarmaya (yüceltme) neden olabilir. Yine bu unsurlardan birinin
veya birkaçının değer kaybetmesi/değişmesi bir yazarı, eseri, akımı, dönemi
gündemin uzağına (değersizleştirme) itebilir. Bu olumlu veya olumsuz
gelgitleri, yer değiştirmeleri her zaman sosyal bilimlerin nesnel ölçüleriyle
açıklamak çok da mümkün olmayabilir. Bütün bu problemlerin ortaya çıkışlarının
arkasındaki temel neden sosyal bilimlerdeki “ölçü” sorunudur. Bu bahsin Türk
edebiyatındaki en çarpıcı örneklerinden biri Yunus Emre’dir. Yunus Emre’nin alt
yüz yıllık bir zaman diliminde aydın kesimin hemen hemen hiç ilgisini çekmemesi
ile yirminci yüzyılın başında birden bire değer kazanması nesnel ve estetik
ölçülerle izahı çok da kolay olan bir durum gibi görünmez. Öncü ve ölçüt
bahsinde bu ve buna benzer durumlar birçok şahıs, eser, akım ve dönem için de
geçerlidir, denilebilir. Bu bildiride bugüne kadar öncü olarak kabul edilen
şahıs, eser, akım ve dönemlerin bu imtiyazı elde etme veya kaybetmelerinde
kabul gören ölçütler Berna Moran’ın “beğeni yargıları” ve “değer yargıları”
kavramlaştırmaları bağlamında eleştirel bir gözle ve somut örneklerden
hareketle ele alınıp değerlendirilecektir.
Edebiyat tarihi edebiyatta öncü ve ölçüt beğeni ve değer yargıları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 - Özel Sayı |