Speaker can be seen as the person who conveys
events and situations in fictional literal Works which based on narration and
it is known that speaker has an equal meaning in dramatic, epic and lyric
poems. In Turkish poem, it is seen that speaker is implied in different
naming’s as a poetic term in poems. The matter of determining the identity of
the speaking person is discussed as a step of analyzing process of poems in
Western literature but this method isn’t put forward in the books which discuss
analysis methods in terms of technical and practical way of Turkish poems, it
is only written in some articles indirectly and limitedly. Only Şerif Aktaş
names the talker in poem as “speaker” but he doesn’t intellectualize
thoroughly. In Turkish Philology Subject Program published in 2018 by the
Ministry of Education, the “speaker” term takes place as an analysis method of
poems. If we consider that this denotation is linked to the “speaker” term in
English written poetic books, it can be said that this is a right denotation
when we link to “telling a poem” tradition in Turkish culture. In this study we
will prefer the “speaker” term which means “poetic persona/speaker” in western
literature and after we analyze if the poem is fictional or
not; if the poet speaks himself in all kinds of his poems like the other
fictional works or if he tells what he wants to say through a created “speaker”
that we can’t say if he is exactly himself ,the “speaker” term will be explained
and “Nûrusiyâh” ,which is a poem of Asaf Halet Çelebi , will be analyzed within
the framework of this concept.
Anlatma esasına dayalı kurmaca eserlerde
okuyucuya olay ve durumları aktaran kişi olarak karşımıza çıkan “anlatıcı”nın,
ister dramatik, ister epik, ister lirik olsun şiirde de bir karşılığı olduğu
bilinmektedir. Türk şiirinde de poetik bir kavram olarak şiirdeki anlatıcının
farklı adlandırmalarla ifade edildiği görülmektedir. Batı’da şiiri çözümleme
sürecinin bir basamağı olarak ele alınan şiirde konuşan kişinin kimliğinin
tespiti meselesi; Türk şiiri için teorik ve pratik açıdan şiir çözümleme
yöntemlerini ele alan kitaplarda öne çıkarılan bir yöntem olmamış, bu mesele
bazı makalelerde dolaylı olarak makalelerin sınırları içerisinde mevzubahis
edilmiştir. Sadece Şerif Aktaş’ın şiirdeki konuşmacıyı “söyleyici”
adlandırması ile karşıladığı ancak meseleyi derinlemesine irdelemediği
görülmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının 2018’de
yayınladığı Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim
Programı’nda da şiir çözümleme yöntemi olarak “söyleyici” adlandırması yer
almaktadır. Bu adlandırmanın İngilizce yazılan poetika kitaplarında genellikle
“speaker” kavramı ile eşleştirildiği göz önünde bulundurulduğunda Türk
kültüründe de karşılığı olan “şiir söyleme” geleneğiyle de
ilişkilendirebileceğimiz çağrışımı ile isabetli bir adlandırma olduğu
söylenebilir. Bizim de Batıda kullanılan, “poetic persona/ speaker” kavramı
karşılığı olarak “söyleyici” adlandırmasını tercih edeceğimiz bu çalışmamızda
şiirin bir kurmaca olup olmadığı, diğer kurmaca eserlerde olduğu gibi şiirin
bütün türlerinde şairin kendisinin mi konuştuğu yoksa söyleyeceklerini tam
olarak kendisi olduğunu söyleyemeyeceğimiz yaratılan bir “söyleyici” üzerinden
mi anlattığı teorik anlamda ortaya konduktan sonra “söyleyici” kavramı izah
edilecek ve Asaf Halet Çelebi’nin “Nûrusiyâh” şiiri bu kavram çerçevesinde
değerlendirilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 14 |