Bu makale, ortak dil kavramının günümüzdeki
dönüşümünü genel hatlarıyla tartışmayı amaçlamaktadır. Dünyamız git gide
küçülüyor. İnsanlarımız arasındaki hayatı yaşama biçimlerindeki farklar da git
gide azalıyor. Dünya Edebiyatı bizi bir çatı altında birleştiriyor: geçmişten
bugüne dünyanın insanı olmak. Semaya baktığımızda hepimiz aynı mavi rengi
görüyoruz. Hayallerimiz ve umutlarımız benzer. Ancak dillerimiz farklı. Farklı
diller yine de duygularımızı aktarabilmek için bir engel değil. Artık gelişen
teknoloji sayesinde medya ve internet dili ortak bir dil haline dönüştü. İşini
iyi yapan bir tercüman ister sözlü ister yazılı olsun sözlerin görsel sanata
aktarıldığı bu çağdaş dönemde artık ortak hislerin sözcüsü olmaktadır. Edebi
adaptasyonlar 20. ve 21. yüzyılın ana akımını oluşturarak dijital medya
aracılığıyla milyonlarca izleyiciye ulaşıp istediği mesajları iletebilmektedir.
Bu adaptasyonlar yeni bir ortak dil oluşturarak izleyicilerin yine paydaş duygu
ve düşüncelerine tercüman olmakta ve benzer izdüşümleri yansıtmaktadır.
Dolayısıyla yazılı metinler yerlerini görselliğe bırakırken edebiyatın beyaz
perdedeki mecrası daha da genişleyerek yeni nesille yolculuğuna dijitalleşme
yoluyla devam etmektedir. Böylelikle internetle birlikte ortaya çıkan yeni
diller ortak bir konsolidasyon sağlarken özünde hala edebi olarak yazılı metnin
gücünü görselle birleştirerek artık bu yeni mecrada kendine yeni yollar açmakta
ve Dünya Edebiyatını yeni bir boyuta taşımaktadır. Sonuç olarak ilerleyen
tekniklerle birlikte değişen medya da değişime kendini adapte etmiş ve edebiyat
ile arasındaki sınırları kaldırarak artık dijital edebiyatın yeni bir şekli
karşımıza çıkmıştır.
This article purports to discuss the
transformation of the concept of common language in contemporary times through
general terms. Our world is getting smaller. The differences between our people
in the way they live their lives are also decreasing. World Literature unites
us under one roof: to be a person of the world from past to present. When we
look at the sky, we all see the same blue color. Our dreams and hopes are
similar. But our languages are different. Different languages, however, are not
an obstacle to conveying our feelings. With the ever-evolving technology, media
and internet language have become a common language. Any interpreter doing
his/her job well now becomes the spokesman of the common sensations in this
contemporary period when words, whether verbal or written, are transferred to
visual art. Literary adaptations create the main stream of the 20th
and 21st century by reaching out to millions of viewers through
digital media and conveying the messages they want. These adaptations create a
new common language that actually interprets the emotions and thoughts of
billions of people and reflect similar projections. Thus, while the written
texts leave their places to the visuality, the white screen of literature is
further expanded and the journey to the new generation continues through
digitalization. In this way, the new languages emerging with the Internet
provide a common consolidation, while still incorporating the power of literary
text in a visual way, it now opens new paths in this new medium and takes World
Literature to a new level. Consequently, along with the advancing techniques,
the changing media has also adapted itself to this adjustment and by removing
its boundaries between literature, a new version of digital literature has
emerged.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 16 |