Üniversiteler, yükseköğretim kurumları olarak hem toplumların gelişmesinde hem de bu gelişime yön verecek nitelikli insan gücünün oluşmasında öncü kurumlardır. Öğrencileri, meslektaşları, üniversitede çalışan diğer personel, üniversitenin kurulduğu çevredeki toplumsal yapı akademisyenlerin tutum ve davranışları ile etkileşim halindedir. Bu sebeple akademisyenlerin doğru davranışlar içerisinde olması ve parçası oldukları topluma doğru örnek olmaları gerekir. Üniversitelerin temel amaçları gözetildiğinde akademisyenler doğru davranışların geliştirilmesi açısından etik ve etik ilkeleri bilmek, uygulamak ve gönülden kabul etmek zorundadırlar. Çünkü bilim insanı olan akademisyenler kendi bildiği etik ilkeleri aynı zamanda yetiştirdiği öğrencilerine aktarma görevini üstlenmektedir. Bilim etiğinin oluşması ve kuşaklar arası aktarılması akademisyenlerin sorumluluğundadır. Bu sebeple akademisyenler etik ve etik ilkeler ışığında doğru davranmak, doğru insan olmak için yol göstericidirler. Bu anlamda da üniversiteler açısından bu konunun önemi daha da artmaktadır. Yunus Emre’nin meşhur sözünde dile getirdiği gibi “İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir.” İlim ve kendini bilmede akademisyenlere doğru yolu gösteren bilimsel etik ve genel kabul görmüş etik ilkelerdir. Bu nedenle üniversitelerde etik ilkelerin geliştirilmesi, uygulanması ve denetlenmesi oldukça önemlidir. Bu çalışmada bilimsel etik kavramı ve üniversitelerde görev yapan akademisyenlerin taşıması gereken etik ilkeler ve bilimsel etik kodlar literatür üzerinden incelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 34 |