Ad verme olgusu, kadim zamanlardan günümüze toplumların tarihinde ve kültüründe önemli bir yer edinmiş, içinde bulunduğu kültürün gelenek, görenek ve inançları bağlamında şekillenmiştir. Çalışmada kökeni Şamanist Türklere dayanan ad verme ritüellerinin Müslüman Türklerde maddi ve manevi birçok ögeyle yeniden şekillenmesi incelenmiş, çocuklara verilen isimlerin kültürel ve manevi önemi üzerinde durulmuştur. Ayrıca çalışmada, ad verme ritüellerinde inanç sisteminin toplumu etkileme şekli tabu ve örtmece sözler bağlamında değerlendirilmiştir. Türk toplumunda ad verme eylemi, tarihi ve kültürel birçok olgudan beslenmiştir. Aynı zamanda bu gelenek, Türklerin tarih boyunca yaşadıkları coğrafyaların ve etkileşimde bulundukları toplumların izlerini taşımıştır. Geçmiş zamanlardan bugüne bu etkileşim göz önünde bulundurularak çalışmada, Türk toplumunda ad verme ritüelinin devamlılığı üzerine bir araştırma yapılmıştır. Aynı zamanda bu ritüellerin çocukların hem fiziksel hem de ruhsal dünyasının korunmasında önemli bir yere sahip olduğu inancı bağlamında çocuk adlandırmaları üzerine inceleme gerçekleştirilmiştir. Ad, tek başına tanımlayıcı bir sözcük olmaktan ziyade kökene ve toplumsal bağlara atıfta bulunan, maddi ve manevi kimliği bünyesinde barındıran bir eylemdir. Bu sebeple, Türk toplumunda doğum öncesi, doğum ve doğum sonrasında gerçekleştirilen birtakım ritüellere bağlı olarak gelişen ad verme eylemi, toplumun inançlarını ve kültürel değerlerini yansıtması şekliyle makaleye konu olmuştur. Bu bağlamda kaynak kişilerle yapılan görüşmeler sonucunda Satılmış, Dursun, Ahmet ve Yaşar adlarının çocuklara veriliş amaçları incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yeni Türk Dili (Eski Anadolu, Osmanlı, Türkiye Türkçesi) |
Bölüm | Türk dili, kültürü ve edebiyatı |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 39 |