Лозаннский мирный договор – это одно из важнейших политических событий первой четверти XX века. Лозаннская мирная конференция, начавшаяся 20 ноября 1922 года, после тяжелых переговоров завершилась подписанием 24 июля 1923 года договора. Главное значение этого договора для Турции заключается в том, что он не только официально закрепил великую победу, одержанную на полях сражений, но и подтвердил независимость Турецкой республики. С подписанием этого документа для турецкого народа официально завершился долгий период войны. Этим договором было признано существование Турции, ее суверенитет был признан всем миром. Движение за независимость страны, начавшееся после отъезда Мустафы Кемаля Ататюрка в Самсун, достигло своего окончательного результата. По сути, Лозаннский мирный договор стал подтверждением того, что вражеские силы были полностью изгнаны с турецких земель, оккупированных в результате Первой мировой войны. Договор имел огромное значение не только для Турции, но и повлиял на внутреннюю и внешнюю политику всех государств, участвовавших и не участвовавших в конференции, и в первую очередь СССР. Последний считал, что многие вопросы (независимость Турции, проливы, Черное море и Кавказ) непосредственно касаются интересов Советского государства. Такой подход определял позицию Советской России на конференции. В частности, это ее нежелание, чтобы Турция шла на какие-либо уступки в вопросе о проливах. Вместе с тем внешняя политика СССР этим подходом не ограничивалась. Данный период подробно а также источники анализировался в исследованиях, проведенных как в те годы, так в последующие. Все эти научные работы, , написанные в России, имеют огромное значение, поскольку показывают, как страна, не являяющаяся непосредственным участником войны, видела и оценивала этот процесс.
Российская история Советская Россия Турецкая Республика Лозаннская мирная конференция
The Lausanne Peace Treaty, signed as a result of the Lausanne Peace Conference, is one of the most important political events of the first quarter of the 20th century. Started on November 20, 1922, this conference ended with the signing of the Lausanne Peace Treaty on July 24, 1923, following tough negotiations. The greatest importance of this treaty for the Turkey is that it not only formalized the great victory it had won on the battlefields, but also confirmed the independence of the Turkey. The Turkish Nation officially ended a long period of war with the signing of this treaty. With this treaty, the existence of the Turkey was recognized and its independence and sovereignty were accepted by the whole world. The movement to gain the independence of the Turkish homeland, which was ignited by Mustafa Kemal Atatürk’s departure to Samsun, reached its final result with the signing of the Lausanne Peace Treaty on July 24, 1923. As a matter of fact, the Lausanne Peace Treaty is the proof on the table that the enemy forces were completely expelled from the Turkish lands with the War of Independence, which was resisted against the destruction of the Turkish lands occupied as a result of the First World War. The conference process and the treaty were of great importance not only for Turkey, but also for influencing the internal and external policies of all states participating and not participating in the conference. Soviet Russia was at the forefront of these countries. Soviet Russia believed that many issues such as the issue of Turkey’s independence, the Straits, the Black Sea and the Caucasus were of its own concern. These issues determined Soviet Russia’s approach and theses regarding the conference. Soviet Russia did not want Turkey to make any concessions, especially regarding the Straits. This approach of the Soviets was not limited to their foreign policy at the time. In the studies written both in that period and in the following years, this period was analyzed in detail in the sources. All these studies and works written in Russia are of great importance in terms of showing us how a country that was not a direct party to the war saw and evaluated this process.
Russian history Union of Soviet Socialist Republics Turkish Republic Turkish War of Independence Lausanne Peace Conference
Lozan Barış Konferansı neticesinde imzalanan Lozan Barış Antlaşması, XX. yüzyılın ilk çeyreğinde meydana gelen en önemli siyasî hadiselerden biridir. 20 Kasım 1922 tarihinde başlayan Lozan Barış Konferansı, çetin müzakere süreçlerinin ardından 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanması ile son bulmuştur. Türkiye açısından bu antlaşmanın en büyük önemi savaş meydanlarında kazandığı büyük zaferin yalnızca resmiyete kavuşmuş olması değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını da tevsik etmiş olmasıdır. Türk milleti için uzun yıllar süren bir savaş dönemi bu antlaşmanın imzalanması ile resmî olarak son bulmuştur. Bu antlaşma ile birlikte Türkiye’nin varlığı tanınmış; bağımsızlığı ve egemenliği tüm dünya tarafından kabul edilmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a hareket etmesi ile fitili ateşlenen Türk vatanının bağımsızlığını kazanması harekâtı, 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmasıyla nihai sonuca ulaşmıştır. Nitekim Lozan Barış Antlaşması, Birinci Cihan Harbi neticesinde işgal edilen Türk topraklarının tarumar edilmesine karşı koyulan ve İstiklâl Harbi ile düşman güçlerini tamamen Türk topraklarından temizlenmesinin masada ikrarıdır. Konferans süreci ve antlaşma yalnızca Türkiye açısından değil, konferansa katılan ve katılmayan tüm devletlerin dâhilî ve haricî politikalarına da tesir etmesi bakımından büyük ehemmiyet taşıyordu. Bu ülkelerin başında ise Sovyet Rusya geliyordu. Sovyet Rusya Türkiye’nin bağımsızlığı meselesi, Boğazlar, Karadeniz ve Kafkasya gibi pek çok konunun bizzat kendisini ilgilendirdiğini düşünüyordu. Sovyet Rusya’nın konferansa dair yaklaşımını ve tezlerini bu hususlar belirlemiştir. Sovyet Rusya bilhassa Boğazlara ilişkin Türkiye’nin hiçbir şekilde taviz vermesini istemiyordu. Sovyetlerin bu yaklaşımı yalnızca o dönemdeki hariciye politikaları ile de sınırlı değildi. Gerek o dönem gerekse de sonraki yıllarda kaleme alınan çalışmalarda, bu dönemi detaylı bir şekilde tetkik ettiler. Rusya’da kaleme alınan tüm bu çalışmalar ve eserler, savaşa doğrudan taraf olmayan bir ülkenin bu süreci nasıl gördüğünü ve nasıl değerlendirdiğini bizlere göstermesi açısından büyük ehemmiyet arz etmektedir.
Rusya tarihi Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği Türkiye Cumhuriyeti İstiklâl Harbi Lozan Barış Konferansı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Yakınçağ Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 11 |
Rusya Araştırmaları Dergisi (RUSAD) | rusad.tr@gmail.com |