Avrupa Birliği (AB) bütünleşme sürecinin sorunsuz şekilde işlemesi yerelin desteğini önemli kılmaktadır. Halka en yakın birimler olarak yerel ve bölgesel yönetimler AB kurumları ile vatandaşlar arasında güçlü bir irtibatın kurulmasında etkili bir ara düzeydir. Ayrıca AB mevzuatının önemli bir kısmının yerel düzeyde uygulanması yerel ve bölgesel yönetimlerin AB karar süreçlerine katılımını gerektirmiştir. Maastricht Antlaşması’nda Bölgeler Komitesinin kurulması ile yerel ve bölgesel yönetimlerin AB kurumsal yapısı içinde resmi temsili sağlanması sözkonusu gereksinime verilen bir cevaptır. Bu sayede yerel ve bölgesel yönetimlerin AB kurumları nezdinde seslerini duyurma imkanı ortaya çıktığı gibi AB politikalarının gerek hazırlanması ve gerekse uygulama sürecine katılımları mümkün hale geldi. Bölgeler Komitesinin amacı AB kurumlarınca hazırlanan yasa ve politikaların yerel beklenti ve ihtiyaçlar doğrultusunda çıkmasını sağlamaktır. AB’nin çok önemsediği ve önemli bir bütçe ayırdığı bölgesel politikalardan istenen verimin alınmasında AB kurumlarının Bölgeler Komitesi ile kuracağı sağlıklı bir ilişki önem taşımaktadır. Çalışmanın amacı, kendisine tanınan statü bağlamında Bölgeler Komitesinin AB karar ve politika süreçlerindeki etkisini ortaya koymaktır. Çalışmada AB mevzuatı, AB Komisyon rapor ve belgeleri ile Bölgeler Komitesi rapor ve belgeleri incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 4 Sayı: 5 |