OzetGiriş ve Amaç: Yaşamın sürdürülmesi ve sağlığın korunması için besin öğelerinin vücutta kullanılmasına beslenme denir. Enerji ve besin öğelerinin yeterli ve dengeli olarak sağlanması bireylerin sağlıklı olabilmeleri açısından gereklidir. Yetersiz ve dengesiz beslenme ülkemiz için önemli bir sorun olup, beslenme sorunlarının en fazla görüldüğü gruplardan biri üniversite öğrencileridir. Üniversite hayatı, gençlerin yaşamında diğer birçok konuda olduğu gibi beslenmede de yeni bir dönemin başlangıcıdır. Bu dönemde öğrenciler yeni kuracakları bir düzene uyum sağlamanın yanı sıra, yaşamlarının daha hızlı hale gelmesi de sağlıksız ve düzensiz beslenme davranışlarının artmasına neden olmaktadır. Bu çalışma; üniversite öğrencilerinin beslenme kültürlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırma verileri, Harran Üniversitesi Osmanbey Yerleşkesi’nde eğitim ve öğrenim gören 10057 öğrenci üzerinden toplandı. Evrendeki birey sayısının bilindiği durumlarda örneklem belirlemede kullanılan formülden yararlanılarak ve desen etkisi iki alınarak örnekleme 760 kişinin alınması gerektiği hesaplandı. Örneklemin %20.0’sine ulaşılamayacağı düşünülerek 950 öğrencinin örnekleme alınmasına karar verildi. 930 öğrencinin bilgileri üzerinden değerlendirme yapıldı (katılım:%97.9). Verilerin toplanmasında; öğrencilerin tanımlayıcı bilgilerini bazı sosyo-demografik özelliklerini saptamaya yönelik soruları içeren soru formu ile besin tüketim sıklığı formu kullanıldı. Verilerin istatistik analizinde varyans analizi, Ki Kare testleri kullanıldı. p<0.05 değerleri anlamlı kabul edildi. İstatistik değerlendirmede SPSS paket programı kullanıldı. Bulgular: Araştırmaya katılan öğrencilerin %52.0’si kadın, %48.0’i erkektir. Katılanların yaş ortalaması 22.2±2.5 yıl olup, %20.0’si 1. sınıf, %22.0’si 2. sınıf, % 28.1’i 3.sınıf, %29.9’u 4 sınıftır. Öğrencilerin %35.2’si arkadaşlarla evde, %32.2’si yurtta kalmaktadır. Tüm öğrencilerin %38.5’i günde üç ana öğün ile beslenirken, 7.2’si ise sadece tek bir ana öğün ile beslenmektedir. En çok atlanan öğün sabah kahvaltısıdır (%44.1). Öğrencilerin%54.4’ü vakit olmadığı için öğün atladığını ifade etmektedir ve kadın öğrenciler ile erkek öğrenciler arasındaki fark anlamlıdır (p=0.000). Kadın öğrencilerin %39.7’si hiç ara öğün almazken erkeklerde bu oran %48.2’dir (p=0.001). Kadın öğrenciler (%68.6) erkek öğrencilere (%45.7) göre daha fazla ayaküstü (fast food) beslenmektedir (p=0.000). Meyve ve sebze tüketiminde öğrencileri arasındaki fark kadınlar lehine anlamlıdır (p=0.001). Erkek öğrenciler kadın öğrencilere göre daha fazla gazlı içecek ve ekmek tüketirken (p=0.000), bitki çayını kadın öğrenciler daha fazla tüketmektedir (p=0.001). Sonuç: Öğrencilerin önemli bir kısmı ana öğün atlamakta olup ayaküstü tarzı beslenme oranı yüksektir. Sağlıklı bir yaşam ve akademik başarı için düzenli beslenmenin önemini anlatan eğitim seminerlerinin yapılması ve ders müfredatında bu konulara ayrılan sürenin artırılması önerilmektedir.
AbstractIntroduction and Objective: Nutrition is defined as the use of nutritional elements in the body for maintaining life and protecting health. Adequate and balanced procurement of energy and nutritional elements is necessary for individuals to be healthy. Undernutrition and malnutrition are important problems for Turkey and one of the groups frequently experiencing nutrition problems is university students. University life is the beginning of a new period also in terms of nutrition in the lives of young, just like in many other areas. In this period, students experience not only an adaptation to a new order, but also a faster lifestyle, which increases their unhealthy and irregular nutrition behaviors. This study was conducted for the purpose of determining the nutrition culture of university students. Material and Method: The data of the study were collected from 10057 students studying in Harran University Osmanbey Campus. It was decided to include 760 individuals in the sample by using a formula used in determining the sample in cases where the number of individuals in the population is known and taking the pattern effect as two. It was also decided to include 950 students in the sample as 20.0% of the sample would not be reached. An evaluation was made on the basis of information of 930 students (participation: 97.9%). The data were collected by applying a questionnaire containing questions for determining descriptive information and some socio-demographic characteristics of the students and food consumption frequency form via face-to-face interview technique. Statistical analysis of the data was conducted by using the analysis of variance and Chi-Square tests. Values of p<0.05 were accepted as significant. SPSS packaged software was used in the statistical evaluation. Results: 52.0% of the students who participated in the study were female and 48.0% were male. The participants had an age average of 22.2±2.5 years and 20.0% were the first students, 22.0% were the second-year students, 28.1% were the third-year students, and 29.9% were the fourth-year students. 35.2% of the students were residing in the house with their friends; whereas, 32.2% were residing in the dormitory. While 38.5% of all students had three main meals a day, 7.2% only had one main meal. They skipped breakfast the most (44.1%). 54.4% of the students indicated that they skipped the meal due to lack of time and there was a significant difference between female and male students (p=0.000). 39.7% of female students and 48.2% of male students never had snacks (p=0.001). Female students (68.6%) had higher rates of eating fastfood than male students (45.7%) (p=0.000). The difference between students in terms of consuming fruits and vegetables was significant in favor of women (p=0.001). While male students consumed more fizzy drinks and bread than female students (p=0.000), female students consume herbal tea more (p=0.001). Conclusion: An important part of students skipped main meals and they had a high rate of eating fastfood. It is recommended to organize education seminars on importance of regular diet for a healthy life and academic achievement and increase the time allocated for these subjects in the curriculum.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 4 Sayı: 4 |