Araştırmada sosyal bilgiler eğitimi lisansüstü öğrencilerinin istatistik kaygıları belirlenmek amaçlanmıştır. Karma (mix) desene göre tasarlanan araştırmada amaçlı örnekleme yöntemlerinden kolay ulaşılabilir durum örneklemesine göre katılımcılar belirlenmiştir. Araştırmanın nicel verilerinin analizinde aritmetik ortalama, standart sapma ve bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. Nitel veriler ise betimsel analiz tekniği ile analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarında katılımcıların en çok duygusallık sonra endişe en az olarak ise kaçınma boyutunda, düzey olarak ise en çok biraz katılıyorum düzeyine sahip oldukları, istatistik kaygılarının cinsiyet ve eğitim durumlarına göre değişmediği sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın nitel sonuçlarda ise istatistik araştırma yaparken en çok katılımcıların samimi cevap vermeme ihtimalleri sonra sırasıyla hedeflenen kişi sayısına ulaşamamak, doğru adımlarla ilerleyememe, hata yapma korkusu, güvenilir, geçerli ve doğru sonuçlar elde edememek, doğru yorumlayamama ve değerlendirememe kaygısı, uzun süreç ve verilerin girişi gibi durumlarda sorunlar yaşadıklarını ifade etmişlerdir.
The aim of the study was to determine the statistics anxiety of graduate students of social studies education. In the research, designed according to the mixed pattern, the participants were determined according to the easily accessible case sampling, being one of the purposeful sampling methods. The arithmetic mean, standard deviation and independent groups t test were used in the analysis of the quantitative data of the research. Qualitative data were analyzed with descriptive analysis technique. In the research results, it was concluded that the participants were mostly in the dimension of emotionality, followed by worry and at least avoidance, they had the level of somewhat agree at the most, and their statistics anxiety did not change according to gender and educational status. In the qualitative results of the research, they stated that while performing statistical research, they experienced problems primarily in the probability of the participants not giving a sincere answer, afterwards in situations such as failure to reach the targeted number of people, inability to move forward with the right steps, fear of making mistakes, failure to obtain reliable, valid and accurate results, long process and data entry, respectively.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Alan Eğitimleri |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 26 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 22 Sayı: 2 |