Gaybet döneminin başlamasıyla Şiî-İmâmiyye içerisinde biri Ahbârîlik diğeri de Usûlîlik olmak üzere iki önemli düşünce ekolü ortaya çıkmıştır. Usûlî düşüncenin ana hatlarıyla şekillenmesinde Şeyh Müfîd’in önemli payı vardır. Ancak ortaya çıkan bir düşünce ekolüne kimlerin katkı sağladığı kadar bizatihi sistemin oluşum süreci de önemlidir. Bu makale Hasan el-Askerî’nin vefatından sonra taraftarlarının yaşadığı temel problemler üzerine odaklanarak ve birtakım ipuçlarından hareketle Usûlî düşüncenin doğuşuna nelerin etki etmiş olabileceği üzerinde durmaktadır. Bunun yanında gaybet döneminde karşılaşılan problemlerin çözümünde İmâmî âlimlerin yaklaşımlarına yer vererek Usûlî düşüncenin Ahbârî anlayıştan hangi noktalarda farklılaştığını ortaya koymaya çalışmaktadır.
With the beginning of occultation period, two major schools of thought has emerged as Akhbâriyya and the
other Usuliyya in the Shi’i-Imamiyyah. Shaikh Mufid has an important role in the shaping of Usûli thought’
main lines. However, the process of the system’s formation is also important itself as well as importance of who
contributed to an emerged school of thought. This article has emphasized what can be affective to the rising of
Usûli thought moving from some clues, by focusing on the main problems experienced by the followers of
Hasan al-Askari after the death of him. Moreover, it has tried to present in what points Akhbâri thought differs
from Usûli thought, by addressing Imamiyyah scholars’ approaches in solving of problems faced during the
occultation period.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 18 Sayı: 33 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.
SAUIFD bilginin yayılması ve zenginleşmesi için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.