After the Industrial Revolution, the involvement of factories to in free work areas such as
homes and workshops, the determination of working times with a focus on ‘more production’
and the management of the employee in a rigid management style appear as non-flexibility
labour. In this period, when the working individual turns into a machine, creativity is
ignored and mass and cheap production comes to the fore. In the late 20th century, the path
of competition changed with the social and economic changes following globalisation and
diversity in consumer preferences. In response to the competitive conditions of this period, a
creative workforce that an educated, qualified, compatible with change has gained importance,
and therefore the concept of flexibility has comes into prominence in the work style.
In addition, the concept of creativity, which includes innovation and originality, emerges
as an important strategy element of the period in providing international competitive advantage
for the economy. The effects of flexible working, which changes the limiting place,
time and management style, on creativity are a debatable issue. Therefore, the creative
industries, whose labor is valuable for economic growth and meeting market demands, are
moving towards flexible working conditions. This study aims to investigate how creativity
in industrial design, which is one of the creative industries with an important role in economic
development, is affected by flexible working conditions. In the scope of the research,
a questionnaire was applied to determine the effect of flexible working conditions on the
creativity of industrial designers in Turkey. By analysing the data obtained as a result of the
study, the effects of flexible attitudes provided in terms of working place, time and management
style on the creativity of industrial designers were determined.
Sanayi Devrimi sonrasında ev, atölye gibi özgür iş alanlarına fabrikaların dâhil olması,
çalışma saatlerinin daha fazla üretim odağında belirlenmesi ve katı yönetim tarzında
çalışanın yönetilmesi esnekliğin olmadığı emek olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışan bireyin
makineye dönüştüğü bu dönemde yaratıcılık göz ardı edilerek seri ve ucuz üretim
öne çıkmaktadır. 20. yüzyıl sonlarına gelindiğinde, küreselleşme ve tüketici tercihlerindeki
çeşitlilik sonrasında yaşanan sosyal ve ekonomik değişikliklerle rekabetin yörüngesi değişmiştir.
Bu dönemin rekabet koşularına karşılık eğitimli, değişime uyumlu, nitelikli, yaratıcı
iş gücü değer kazanarak esneklik kavramı çalışma biçiminde öne çıkmaktadır. Ayrıca yenilik
ve özgünlüğü kapsayan yaratıcılık kavramı ekonomi için uluslararası rekabet üstünlüğü
sağlamada döneminin önemli strateji unsuru olarak ortaya çıkmaktadır. Sınırlayıcı
mekân, zaman ve yönetim tarzını değiştiren esnek çalışma biçiminin, yaratıcılık üzerindeki
etkileri tartışma konusudur. Bu sebeple, ekonomik büyümede ve piyasa taleplerini
karşılamada değerli emek olan yaratıcı endüstriler esnek çalışma koşullarına yönlenmektedir.
Bu çalışma, ekonomik kalkınmada önemli role sahip yaratıcı endüstriler arasında yer
alan endüstriyel tasarım mesleğinin yaratıcılıklarının esnek çalışma koşullarındaki etkisini
araştırmayı amaçlamaktadır. Araştırma kapsamında, esnek çalışma şartlarının Türkiye’deki
endüstriyel tasarımcıların yaratıcılıkları üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla bir
anket uygulanmıştır. Çalışmanın sonucunda elde edilen verilerin analizi ile çalışma mekânı,
saati ve yönetim tarzı açısından sağlanan esnek tutumların endüstriyel tasarımcının
yaratıcılığı üzerindeki yansımaları belirlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Endüstriyel Ürün Tasarımı |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 14 Sayı: 1 |