Tarih öncesi dönemlerden itibaren, mağara yüzeylerinden başlayarak, kaya duvarlara, dini mekânlara, müze ve galeri duvarlarına kadar birçok farklı yüzeyi kendisine mekân edinen sanat; asamblaj, performans, enstalasyon gibi anlayışların ortaya çıkmasıyla birlikte, mekânda var olma durumundan (sergileme alanı olan) uzaklaşarak sanat eserinin kendisi olma durumuna geçmiştir. Teknolojik gelişmeler ve sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte de dijital platformlarda kendi sanal mekânını oluşturmuştur. Mekânın sanat alanındaki varlığı da böylelikle yeniden sorgulanmaya değer bir konu halini almıştır. Sosyal medya sayesinde ise, plastik sanatlar alanındaki çalışmalara niceliksel artıştan dolayı ulaşmak kolaylaşırken; bu çalışmaların niteliksel olarak ise ayırt edilebilirliği zorlaşmıştır. Bu araştırmada plastik sanatlar açısından, tarihsel süreç içerisinde değişen mekân algısının sorgulanması ile birlikte; kültürel, teknolojik ve bilimsel değişimler çerçevesinde sanatçıların eserlerini sunum şekillerini ne şekilde değiştirdiklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, tarihsel serüveni içinde mekânın plastik sanatlar açısından ne anlam ifade ettiği görseller ile desteklenerek tartışılmış ve çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. Bu sonuçlar ekseninde yeni araştırmalara destek olacak öneriler geliştirilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 24 |