Cervantes,
şövalye hikâyelerinin parodisini yaptığı Don Kişot romanıyla, romans türünün
sonunu hazırlayarak roman türünün temellerini atar. Yazar, romans türünü klasik
bir şekilde yermek yerine o türü kendi silahıyla vurmuş ve şövalye hikâyelerinin
saçmalığını bu eserlere inanarak şövalyeliğe soyunan bir karakteri hâlden hâle
düşürerek hicvetmiştir. Eser, dünya edebiyatında olduğu gibi Türk edebiyatında
da önemli izler bırakmıştır. Yazı makinesi olarak nitelendirilen Ahmet
Mithat’ın kaleme aldığı ve makalemize de konu olan “Çengi” romanı, Cervantes’in
ünlü “Don Kişot” romanının kültürümüze ve edebiyatımıza uyarlanmış bir
şeklidir. Toplumu eğitmeyi kendine temel görev edinen Ahmet Mithat, bütün
eserlerini bu kaygıyla kaleme almıştır. Makalemize konu olan “Çengi” romanında
da yazarın bu yönünü görmemiz mümkündür.
Bu
makalede Ahmet Mithat’ın “Çengi” romanı ile Cervantes’in “Don Kişot” romanı
karşılaştırılacak, iki eser arasındaki benzerlikler tespit edilecek, Ahmet
Mithat’ın uyarlama yaparken nelere dikkat ettiği ortaya konacaktır. Ayrıca dünya
edebiyatında romanın gelişimine yön veren Cervantes’in Ahmet Mithat üzerinde
bıraktığı tesirler de tespit edilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2018 |
Kabul Tarihi | 1 Ağustos 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.