One of the most catastrophic events
in modern Turkish history occurred on September 6-7, 1955. Fuelled by Turkish
nationalism, riots targeting non-Muslim minorities aimed to homogenize the
demographics and economy of the Turkish Republic. Political and social problems
between Turkey and Greece had been threatening the lives of minorities for some
time. In 1955, with the Cyprus issue accelerating tensions between Greece and
Turkey, thousands of homes and shops were plundered in Istanbul, Izmir, and
Ankara, with Greeks, Jews, and Armenians suffering material and spiritual harm.
This sensitive issue is presented in Yılmaz Karakoyunlu’s Pains of Autumn [Güz Sancısı], a novel in which the author portrays
the lives of Muslim Turks and non-Muslim minorities of Turkey during the
September 1955 events. This article analyzes the role of women as symbols (and
makers) of nations, specifically in Pains
of Autumn. It becomes evident that Karakoyunlu reveals his nationalist mindset
in his treatment of the female characters and illustrates the close
relationship between gender and nationalism in the book.
Yakın
dönem Türkiye tarihinin önemli siyasi ve toplumsal hadiselerinden biri olan 6/7
Eylül Olayları, 1950’li yıllar Türkiye’sinin uygulamayı düşündüğü azınlık
politikalarının ve çeşitli milliyetçi grupların tek tipleştirme politikasının
bir sonucu olarak yaşanmış en elim hadiselerinden birisidir. Özellikle Türkiye
ile Yunanistan arasında devam eden Kıbrıs Sorunu gerginliğinin tırmandırdığı
milliyetçi duygular, Atina’daki Atatürk’e ait müze evinin kundaklandığına dair
çeşitli söylenti ve haberler; İstanbul, İzmir, Ankara’da yaşayan
gayrimüslimlere yönelik bir linç kampanyasına dönüşmüş, bu gruplara ait,
ibadethaneler, evler ve işyerleri talan edilmiştir. Bu olaylardan sonra
Türkiye’de yaşayan azınlıklar, hem maddi hem de manevi bir yıkım yaşamış, bu
olaylardan sonra gayrimüslim nüfusun önemli bir kısmı ülkeyi terk etmek zorunda
kalmıştır. Türk edebiyatında önemli tarihi olayları romana taşıyan ve tarihi
romanda yaşatmaya çalışan son dönemin önemli yazarlarından olan Yılmaz
Karakoyunlu, 6/7 Eylül Olaylarını ve
Türklerin ve gayri-Müslim azınlıkların birbirleriyle olan ilişkilerini Güz Sancısı adlı romanında ele almış,
böylece bu önemli hadiseye bir edebiyatçı olarak tanıklık etmek istemiştir. Bu
çalışma; yazarın Güz Sancısı adlı
romanından yola çıkarak milliyetçi yazarların kadına bakış açısını ve kadının
romanda milli bir sembol olarak nasıl aktarıldığını tespit etmeyi
amaçlamaktadır. Çalışmada eser merkezli
bir okuma yöntemi esas alınmış, yazarın Güz
Sancısı romanı yoluyla kadın-toplumsal cinsiyet-milliyet kavramları
arasındaki ilişki irdelenmeye çalışılmıştır.
Güz Sancısı Türkiye Yunanistan milliyetçilik 6-7 Eylül Olayları toplumsal cinsiyet
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Kabul Tarihi | 26 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.