The Arabs in the period of revelation(vahiy) had a
belief -inherited by their ancestors- based on shirk, and also which is lack of
the basis of knowledge, evidence(burhan), and contemplation. Since they think
that a single god is inadequate and inaccessible, they have produced gods from
various creatures. Hence, revelation has aimed to keep them away from the shirk
and to convey the tawhid. In this context, first of all, they were asked to
think and query about their god perceptions. Thus, they were intended to
realize their own false perception and beliefs. For this reason, on the one
hand various evidences and examples were presented them, on the other hand they
were asked whether they have any books which were the basis of these beliefs or
not. Since some people were closed to such a questioning, some anecdotes which
show the nature of the creatures they consecrated were also reminded them. In
this regard, the case that Hz Ibrahim chops the idols is an act to break the
false god perception, which they could not break in their minds, and the meanings
they put on the idols. The revelation wanted to show them that their idols had
no power, and could not harm them. Likewise, the revelation has criticized the
conception of life of the idolaters; it has stated that if they continue to
attribute a partner as god, they have been awaiting a bad fate. By all these approaches, the revelation has
addressed both their minds and feelings. In the final analysis, it has tried to
transform their superstition into a right.
Vahyin
nüzul dönemindeki Araplar, bilgi, burhan ve tefekkür temelinden yoksun, sadece
atalardan tevarüs edilen şirke dayalı bir Allah inancına sahiplerdi. Onlar tek
bir ilahı yetersiz ve ulaşılmaz gördükleri için, kendilerine çeşitli
varlıklardan tanrılar üretmişlerdi. Vahiy ise onları bu şirk inancından
kurtarıp tevhide ulaştırmayı hedeflemiştir. Bu bağlamda öncelikle olanlardan
tanrı algılarını düşünüp sorgulamaları istenmiştir. Böylece yanlış algı ve
inançlarını kendilerinin fark etmeleri amaçlanmıştır. Bunun için onlara bir
yandan çeşitli deliller, örnekler sunulmuş bir yandan da bu inançlarına temel
teşkil eden herhangi bir kitaplarının olup olmadığı sorulmuştur. Kimi insanlar
böyle bir sorgulamaya kapalı oldukları için onlara kutsallaştırdıkları
varlıkların mahiyetini gösteren bazı anekdotlar da hatırlatılmıştır. Bu
bağlamda anlatılan Hz. İbrahim’in putları kırması hadisesi, aslında onların
zihinlerinde kıramadıkları yanlış tanrı algısını, putlara yükledikleri
anlamları kırmaya yönelik bir eylemdir. Vahiy, putlarının bir gücü olmadığını,
kendilerine bir zarar veremeyeceğini onlara göstermek istemiştir. Keza vahiy,
müşriklerin hayat anlayışlarını eleştirmiş; şayet şirk koşmaya devam ederlerse
onlara kendilerini kötü bir akıbetin beklediğini bildirmiştir. Tüm bu
yaklaşımlarla vahiy onların hem akıllarına hem de duygularına hitap etmiştir.
Son tahlilde ise onların batıl inançlarını hakka dönüştürmeye çalışmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2019 |
Kabul Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.