The aim of this study was to determine the significance of slavery in the medieval world and address its economic, cultural, and religious repercussions from a human perspective. Cultures and people should not be discredited over past events, indicating that the history of the Muslim east should be addressed from the context of both the European and Arabian peninsula.
In the medieval Europe, slave labor was replaced by a new style of workforce through changes in the production and class society structure. The factor giving rise to slavery in Europe was to utilize slaves' workforce while it was private service, trade, and other businesses in the Arabian Peninsula.
In the post-Islamic period, the motivation behind slavery was prisoners of war, however, it was not easy for them to meet their needs and participate in social life. Incidents in those years caused positive and negative views to be recorded in terms of human rights. However, the Qur'an and hadiths do nor order to seize slaves. In fact, some verses and hadiths address the virtues of freeing slaves. Even though slavery ended through emancipation, Islam adopted different means of emancipation to eliminate slavery.
Medieval Slavery Islam Christianity Europe Arabian peninsula
Bu çalışmada köleliğin Orta Çağ dünyasındaki algılanışı, yeri ve önemi üzerinde duruldu. İnsana bakışı da esas alan bir perspektiften ele alınan köleliğin ekonomik, kültürel ve dinî yansımaları dikkate alınarak incelendi. Geçmişte yaşananlar üzerinden kültürleri ve dönemin insanını itibarsızlaştırmanın yanlış olduğu, hem Avrupa’nın hem de Arap yarımadası bağlamında müslüman doğunun bilhassa tarihini incelemesinin gereği ortaya çıkmaktadır.
Orta Çağ Avrupası’nda üretimin insan gücüne dayanması ile burjuvazi üretmesi, sınıflı toplum oluşturması, üretim araçlarının değişmesi ile de yavaş yavaş kölelerin işgücünden vazgeçilmesi dikkat çekicidir. Öte yandan Avrupa’da köleliği doğuran ve destekleyen etken kölelerin işgücünden yararlanmak iken, Arap yarımadasında ise özel hizmet, ticaret ve diğer işlerdir.
İslâm sonrası dönemde köleliğin esas kaynağının savaş esirleri olduğu gerçeğini de dikkatlerden uzak tutmamak gerekir. Fetihlerin yoğun olduğu yıllarda alınan esirlerin ihtiyaçlarının karşılanması ve sosyal hayata katılımlarının sağlanması kolay olmamıştır. Bu yıllarda yaşanan olumsuzluklar tarihe insan hakları açısından olumlu olduğu kadar olumsuz kanaatlerin de kaydedilmesine de neden olmuştur. Buna rağmen Kur’an’da ve hadislerde köle edinmek ile ilgili bir emir yoktur. Aksine köle azat etmenin faziletlerinden söz eden âyet ve hadisler vardır. Bununla toplumda mevcut kölelerin tasfiyesi amaçlanmıştır. Kölelik, azat yoluyla sona ererse de İslâm, köleliği azaltmak ve eritmek maksadıyla bir takım hürriyete kavuşturma yolları da kabul etmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tema Dışı Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Kabul Tarihi | 19 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.