يتمحور البحث حول الألوهية لدى اليزيدية التي تعد طائفة دينية باطنية مغالية منسلخة من العدوية، ويهدف الى بيان اعتقادهم في الأسماء والصفات لله؛ إذ هم يعتمدون على مبدأ المشافهة في معرفة تعاليمهم العقدية، فليس لهم كتاب مقدس؛ ولذا اتبع البحث المنهج الميداني وأخذ الأقوال من أفواه رجالاتهم، فتتبع البحث الموضوع عن طريق الاستقراء، ثم اعتمد البحث على المنهج الوصفي التحليلي في عرض موضوع الألوهية لدى الطائفة. وتوصل البحث الى أنهم يدعون التوحيد، وأنهم من بقايا دين ابراهيم الخليل عليه السلام، ومعظم الصفات والأسماء التي يؤمن بها السنة موجودة كما هي في أقاويلهم وصلواتهم؛ ولكن عندما نرجع إلى معتقداتهم، نرى أنهم يتخبطون في مسألة التوحيد، وليس لهم فكر واضح في ذلك مع وجود آلهة أخرى متعددة لهم نفوذ مطلق في اختصاصات متعددة. ومعظم تلك الآلهة متعلقة بالظواهر الطبيعية؛ ولهم تفسير خاص لشخصية الشيطان فهو طاووس الملائكة، وهو الوحيد الذي اجتاز الاختبار فلم يسجد لغير الله فأوكله الله الأرض تكريما له، أما الشيطان المعروف لدى العالم فهو شخص آخر يطلقون عليه اسم (ديو dew)، وتبين أنهم يرون يزيدا هو الله بذاته، تجسد في شكل بشر، وهو المخلص نزل الى الأرض ليخلص الملة اليزيدية، وهم يؤمنون بالاتحاد والحلول والتقمص، ومن لا يؤمن بعدي كافر لديهم، وكان عدي موجوداً قبل الخلق كيزيد.
Araştırma, Adeviyye tarikatından dönüşmüş gulat batıni bir dini yapılanma olarak kabul edilen Yezidiler’in Uluhiyet anlayışı üzerine odaklanmıştır. Yezidiler’in Allah'ın Esma ve Sıfatları hususundaki inançlarının tespitini hedeflemektedir. Onların bir kutsal kitabının olmaması ve itikadi esaslarının öğretiminde sözlü geleneğe dayanmaları nedeniyle araştırmada din adamları ile yapılandırılmamış görüşme şeklinde alan çalışması yöntemi kullanılmıştır. Araştırmada Uluhiyet ile ilgili görüşleri hakkında elde edilen bulgular betimleme yöntemiyle tahlil edilmiştir. Çalışmada varılan neticeler şunlardır: Onlar, Tevhid’i benimsediklerini, İbrahimî bir din geleneğinin devamı olduklarını, namaz ve dualarında zikrettikleri gibi Ehl-i Sünnet’in Esma ve Sıfat hususunda benimsedikleri görüşlerin pek çoğunun kendilerinde de mevcut olduğunu söylemektedirler. Oysa onların inançlarını tetkik edildiğinde Tevhid meselesinde somut bir görüşlerinin bulunmadığını: aksine bir takım çelişkiler içinde olduklarını tespit etmek mümkündür. Nitekim inanışlarında, çoğunluğu tabiat ile ilgili belirli alanlarda mutlak otorite sahibi bazı ilahlar söz konusudur. Yine Melek Tavus olarak isimlendirdikleri Şeytan hususunda kendilerine özgü bir yorum benimsemektedirler. O, Adem’e secde etmeyerek özel bir konum kazanmış ve yeryüzünün tasarrufu Allah tarafından kendisine verilmiştir. Diğer insanların şeytan olarak isimlendirdikleri kişi ise “Dev” adında bir başka varlıktır. Yine Yezid’i beşer suretinde yeryüzüne gelmiş olan Allah’ın zatı olarak kabul ederler. O, Yezidileri korumak ve kurtarmak maksadıyla yeryüzüne gelen bir kurtarıcıdır. Ayrıca ittihad, hulul ve takammus fikirlerini benimsemektedirler. Onlara göre Şeyh ‘Adî’ye iman etmeyen mutlak kafirdir. O da tıpkı Yezid gibi tüm varlıklardan önce mevcuttu.
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Kabul Tarihi | 1 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 12 Sayı: 4 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.