The appropriate selection contract of the fiqta transaction is a contract for the purpose of assignment, accommodation and prudent. In order for the contract of sale to be legally established, the subject of the contract, which is expressed as mahallü'l-aqd, must be "existing" as well as being known, deliverable and legitimate. Classical jurists, "Do not sell what you do not have." Based on the hadith, they argued that the property, which is the place of the contract, should exist materially when the contract is established. When we look at the commercial life conditions of that day, the underlying reason for the hadith is not that the goods subject to the contract do not exist, but that it is uncertain whether they are provided or not. So, things that do not exist at the time of the contract but are certain to be acquired in the future, for example, things that can be sold and then produced and delivered to the buyer, can be evaluated within the current context and made the subject of sale before they come into existence. For this reason, the concept of "existing", which is explained as existing when making a contract in the classical period, can be accepted as a more comprehensive concept in a way that includes things that are certain to exist in the future under today's conditions. In this study, we aimed to reveal the views of classical period jurists and contemporary Islamic jurists about the "nature and scope of existing" and to examine the concept within the framework of the conditions of today's commercial life.
Islamic Law, Contract, Subject of Contract, Existent, Non-existent.
Fıkıhta muâmelâtın temelini oluşturan satış akdi temlike yönelik, bağlayıcı ve ivazlı bir sözleşmedir. Satış akdinin hukuken geçerli bir şekilde kurulması için mahallü’l-akd olarak ifade edilen akit konusunun malum, teslim edilebilir ve meşru olmasıyla birlikte “mevcut” olması gerekmektedir. Klasik dönem fakihleri, “Yanında bulunmayan şeyi satma.” hadisinden hareketle akde mahall olan malın akit kurulurken maddi olarak var olması gerektiğini savunmuşlardır. O günün ticarî hayat şartlarına bakıldığında hadisin altında yatan gerekçe, akit konusu malın mevcut olmaması değil, temin edilip edilmemesinin belirsiz olmasıdır. Öyleyse akit yapılırken varlığı bulunmayıp ancak ileride elde edilmesi kesin olan şeyler, örneğin tükenmiş bir fabrika malının satılması ve daha sonra üretilerek alıcıya teslim edilmesi mümkün olan şeyler henüz vücut bulmadan günümüz şartlarında mevcut kapsamında değerlendirilebilir ve satış konusu yapılabilir. Bu nedenle klasik dönemde akit yapılırken varlığı bulunan şeklinde açıklanan “mevcut” kavramı, günümüz şartlarında gelecekte var olacağı kesin olan şeyleri de içerecek tarzda daha kapsamlı bir kavram olarak kabul edilebilir. Çalışmada “mevcud”un "mahiyeti ve kapsamıyla ilgili klasik dönem fakihleri ve çağdaş İslam hukukçularının görüşlerini ortaya koymayı ve kavramı günümüz ticarî hayatın şartları çerçevesinde incelemeyi amaç edindik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Ocak 2023 |
Kabul Tarihi | 1 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 3 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır. Yayınlanan makaleler öncelikle İThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde
yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi’ne devrolunmuştur.