Bu çalışmanın amacı, İK profesyonellerinin etik olmayan davranışların ve etik ikilemlerin üstesinden gelmesine destek olabilecek bir kaynak olarak İK eğitimini tartışmaktır. Makalede öncelikle, İK profesyonellerinin karşılaşabileceği etik dışı durumlar ve etik ikilemler ana hatlarıyla incelenmiştir. Ardından, daha insancıl bir işyerinin geliştirilebilmesi için İK eğitimi kavramsal olarak tartışılmıştır. Üçüncüsü, Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun İK ile ilişkili mesleklere ilişkin hazırladığı ulusal meslek standartlarında mevcut olan bakış açısı ile lisans seviyesindeki İK eğitiminde geçerli olan mevcut perspektif ana-akım ve etik/eleştirel İK anlayışları bağlamında incelenmiştir. Son olarak, çalışma hayatına daha dengeli bir bakış açısı için etik İK eğitiminin katkıları tartışılmıştır. İK eğitimi veren bölümlerin ders planlarının ve meslek standartlarının değerlendirilmesinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları hem özel sektörün beklentilerinin hem de İK eğitiminin ana akım İK anlayışı ile oldukça uyumlu olduğunu ortaya koymaktadır. Bulgular, mevcut İK profesyonellerinin baskın bir biçimde ana-akım İK anlayışına sahip olduğunu ve İK ile ilgili meslek mensuplarından beklentilerinin açık bir biçimde yönetimci ve tekilci eğilimler barındırdığını göstermesi anlamında önemlidir. Öte yandan, yükseköğretim programlarının eğilimleri de büyük ölçüde aynı yöndedir. Bulgular bağlamında, çalışmanın sonucunda İK eğitiminin, ancak uzun vadede gerçekleştirilebilecek olsa bile, daha insancıl, daha dengeli bir çalışma hayatı için etik ve eleştirel olarak güçlendirilmiş ve stratejik ve ahlaki açıdan dengeli bir şekilde yeniden tasarlanması önerilmiştir.
This study aims to discuss whether HR education
could be a source for empowering HR professionals to overcome unethical
behaviors and ethical dilemmas.
Accordingly, in the paper, first of all, the unethical behaviors and
ethical dilemmas that the HR professionals may encounter are outlined. After
that, HR education, for more humanistic workplace development, is discussed
conceptually. Thirdly, the current perspective of the undergraduate’s level of
HR education and the national occupational standards prepared by the Vocational
Qualifications Authority regarding HR-related professions are examined in terms
of mainstream and ethical/critical HR approaches. Finally, the contribution of
ethical HR education for a more balanced perspective on working life is
discussed. Content analysis is used for the evaluation of the curriculum of the
HR departments in higher education institutions, and the occupational
standards. The findings of the study
reveal that both the private sector’s expectations and HR education are highly
in line with the mainstream perspective of HR. The findings are significant in
terms of showing that the HR practitioners at present have a dominantly
unitarist perspective, and their expectations from the HR-related occupations’
practitioners have clearly managerialist and unitarist tendencies. The
orientations of higher education programs, on the other hand, are in the same
direction to a large extent. In the context of the findings, in conclusion, it
is suggested that the HR education for a more humanistic and balanced working
life, even if in the long-term, may be redesigned in an ethically and
critically strengthened, and strategically and morally balanced manner.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | İşletme |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 1 |
Bu dergi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.