özdeşleştirilmiş ve onunla olan ilişkisi hep canlı olagelmiştir. Farsça’da
çiçek mânâsına gelen gül, ömrünün kısalığı nedeniyle hem dünya hayatının
geçiciliğine işaret ederken, hem de bâkî olan ahiret âlemine hazırlanmayı îkaz
eder. Bütün bu yorumlardan da öte gül, ilahî güzelliğin ve bu güzelliğin işareti
olan Hz. Peygamber'in simgesi olarak kabul edilmiştir.
Gül bitkisi, Kur’an’da “Gök yarılıp da kızarmış yağ renginde gül gibi
olduğu zaman, Rabb’inizin hangi nimetlerini sayarsınız yalan,” diye
geçmektedir. Gülün, Hz. Peygamber’in sembolü olduğu, O’nun (s.a) yüzünün
güzelliğini hatırlattığı, kabrinin “gül bahçesi”, insanlığa tebliğ ettiği Kur’ân-ı
Kerim’in de “gül tohumları saçan” bir kitap olduğu ifade edilmiştir. Yine inanışa
göre gülün, miraç gecesinde, O’nun terinden meydana geldiği şeklinde rivayetler
vardır. Hz. Peygamber’in güzel kokusu ile gülün güzel kokusu özdeşleştirilerek
tasavvufta, edebiyatta benzetmelere konu olmuş, inandırıcılığını kabul ettirmek
için de Rasûlullah’a (s.a) atfen rivayetler uydurulmuştur.
Bu araştırmada, İslâm edebiyatında önemli yer işgal eden gül kültürü,
Hz. Peygamber ile ilişkilendirilmesi ve konuyla ilgili zikredilen rivayetlerin
kaynakları ile güvenirlik/sıhhat durumları incelenecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 30 |
.