In the most general sense, the article deals with the effect of the concept of globalization on the reality of identity in the political, economic and cultural fields. Especially as of the second half of the 20th century, the disappearance of borders in economic activities has formed the main point of the concept of globalization. This, in turn, affected the political and cultural sphere. Both politically supranational organizations began to come to the fore and there was an effort to create universal cultural values or a single universal culture. While this situation brought up the issue of sovereignty rights of nation-states on the one hand, it also brought up the issue of exposure of nations and smaller groups to cultural imperialism. Considering that postmodernity brings the concepts of diversity and difference into the foreground, the transformation of globalization into shaping and homogenizing particular cultures can be described as cultural imperialism. Moreover, not only cultural but also other types of collective identities are affected by the sanctification of the global and the humiliation or ignorance of the local. The main focus of this article is the issue of how the reality of globalization affects the acquisition of identity, especially national and cultural identities, and the individual’s sense of belonging to a local community. In addition, the political projection of this will be studied. The hermeneutic approach will be adopted as a general scientific perspective, and literature review and comparative analysis will be used as a method.
Makale en genel anlamda küreselleşme kavramının siyasi, ekonomik ve kültürel alanda kimlik gerçekliğine etkisini ele almaktadır. Özellikle 20. Yüzyılın ikinci yarısı itibariyle ekonomik faaliyetlerde sınırların ortadan kalkmaya başlaması küreselleşme kavramının ana noktasını oluşturmuştur. Bu da devamında siyasi ve kültürel alanı etkilemiştir. Hem siyasi olarak ulusüstü kuruluşlar ön plana çıkmaya başlamış hem de evrensel kültürel değerler veya tek bir evrensel kültür yaratma çabası ile karşılaşılmıştır. Bu durum bir yandan ulus-devletlerin egemenlik hakları meselesini ortaya koyarken diğer yandan ulusların ve daha küçük grupların kültür emperyalizmine maruz kalmaları meselesini gündeme getirmiştir. Özellikle postmodernliğin çeşitlilik ve farklılık kavramlarını ön plana çıkardığı göz önünde bulundurulursa, küreselleşmenin tikel kültürleri şekillendiren ve homojenleştiren bir hal alması kültürel bir emperyalizm olarak nitelendirilebilir. Üstelik yalnızca kültürel değil, diğer kolektif kimlik türleri de küresel olarak kutsanarak, yerelin aşağılanması ya da yok sayılmasından etkilenmektedir. Bu makalede temel odak noktası küreselleşme gerçeğinin ulusal ve kültürel kimlikler başta olmak üzere kimlik edinimi ve bireyin yerel bir topluluğa aidiyet hissetmesini ne şekilde etkilediği meselesidir. Ayrıca bunun siyasi izdüşümü üzerine de çalışılacaktır. Genel bilimsel perspektif olarak yorumsamacı yaklaşıma bağlı kalınacak ve yöntem olarak literatür taraması ve karşılaştırmalı analizden yararlanılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 2 Sayı: 5 |
SDE AKADEMİ WEB SAYFASI: https://sdeakademidergisi.org/