Cumhuriyetin ilk yıllarında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün sanat’a verdiği önem ve değer sayesinde yurt dışına gönderilen zeki-yetenekli Türk gençlerinin eğitimlerini tamamladıktan sonra ülkemize dönmeleri ile Genç Türkiye Cumhuriyeti’nin sanat eğitim politikası ilk meyvelerini vermeye başlamıştır. Bu değerli sanat insanları yeni bir kuşağı, o yeni kuşak da yepyeni bir kuşağı eğittiği süreç gerçekleşirken, sanat eğitimi veren kurumlar da sayıca artış göstermiştir. Böylece günümüzde sanat eğitimi akademik yaşamın yaşamsal bir damarı haline gelmiştir. Bütün bu olumlu gelişmelerin sanat eğitiminin kurumsallaşması bağlamında yaşama başarı ile geçirilmesine karşın ülkemizde “sanat”ın bir disiplin olarak sosyal bilimlerin altında yer alması önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Editörden |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Nisan 2009 |
Gönderilme Tarihi | 28 Nisan 2009 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2009 Cilt: 2 Sayı: 3 |