The horizontal rectangular decorations in Qurans that have been made around of surebaşı writings, which include informations like name of sura, number of verses and the apocalypse place, have been named as “surebaşı illumination”. They function as an indication of the ending point of sura and the starting point of one another sura. The tradition of quran illumination art had begun in the Umayyad period which had been the establishment stage of Islamic art and it had been effective on the following period. Dimensions of these effects were tried to be determined through studies on,Turkish and Islamic Art Museum Şam Evrakı 80 and Şam Evrakı 87; Library of Topkapı Palace Museum 44/32, and the “San’a Quran”. In the conlusion of research it was seen that the surebaşı illuminations had been replaced in a rectangular, “half”, * Öğr. Gör., Süleyman Demirel Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Geleneksel Türk Sanatları Bölümü. “one”, “one and a half” line area. In the illuminations besides the depiction of architectural elements like column and dome, plant originated motifs, simple geometric elements and tree motif had been used. The prototypes of surebaşı roses, of which the most improved samples can be seen in the Memluk qurans, belonge to that period. Making different projections for every “surebaşı”, continuous harmony of stylistic specialities in ornamentations, the design and color that had been used through all quran are the specialities of “surebaşı”s of Umayyad period. These specialities have been a part of Quran illumination tradition for centuries.
Mushaflarda, sûrenin adı, ayet sayısı ve nerede indirildiği bilgilerini içeren sûrebaşı yazılarının etrafına yapılan, yatay dikdörtgen bezemelere sûrebaşı tezyînatı adı verilir. Görevi bir sûrenin bitip diğer bir sûrenin başladığını okuyucuya haber vermektir. Sûrebaşı bezeme geleneği, İslam sanatının kuruluş aşamasında olduğu Emevî Dönemi'nde başlamış ve kendinden sonraki dönemlerde etkili olmuştur. Bu etkilenmenin ne şekilde olduğu, Türk ve İslam Eserleri Müzesi Şam Evrakı 87, Şam Evrakı 80, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi 44/32 ve “San'a Mushafı” üzerinde yapılan araştırmalarda tespit edilmeye çalışılmıştır. İnceleme sonucunda, sûrebaşı bezemelerinin yatay dikdörtgen formda, yarım, bir, bir buçuk satırlık alana yerleşmiş olduğu görüldü. Bezemelerde sütun ve kubbe gibi mimarî elemanların resmedilmesinin yanı sıra bitkisel kaynaklı motifler, basit geometrik unsurlar ve ağaç motifi kullanılmıştır. En gelişmiş örneklerinin Memluk mushaflarında bulunduğu sûrebaşı gülünün ilk örnekleri bu döneme aittir. Her sûrebaşına farklı tasarım yapılması, bezemelerde kullanılan üslup, desen ve renk uyumunun mushaf boyunca devam etmesi sûrebaşlarında Emevî dönemine ait özelliklerdendir. Bu özellikler yüzyıllar boyu devam ederek mushaf bezeme geleneğinin bir parçası olmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2013 |
Gönderilme Tarihi | 2 Aralık 2013 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 6 Sayı: 12 |