Dördüncü halife Hz. Ali,
tarih boyunca hakkında en çok eser telif edilen, şiirler yazılan ve özellikle
imametinin önceliği meselesi tartışılan sahabeden birisidir. Hz. Peygamber’in
amcasının oğlu olmanın ötesinde İslâm’ın yayılmasında ve savunulmasında
gösterdiği çabaları ve savaşlardaki kahramanlıkları hakkında eserler telif
edilmiş ve menkıbeler yazılmıştır. Hz. Ali’nin bu faziletleri ilk dönem İslâm kaynaklarında
da geçmektedir. Muteber Hadis kaynaklarında onun faziletlerini anlatan bölümler
yer almakla birlikte Şia, Ku’rân-ı Kerîm’in bazı ayetlerinin de onun hakkında
indiği kanaatindedir. Ayrıca İslâmî ilk dönem Arap şairlerden bazılarının Hz.
Ali’nin faziletine dair söyledikleri şiirleri vardır. Bu şiirlerin çoğu Hz.
Ali’ye ve ailesine karşı duyulan saf sevginin ürünüdür. Fakat Hicrî asırdan
sonra İran bölgesinde zuhur eden devletlerden kimisi ayakta kalabilmek için
Ehl-i Beyt ve Hz. Ali sevgisini temel alan Şia’nın görüşlerini devlet felsefesi
olarak benimsemişler ve devletlerinin bekası için onu kullanmışlardır. Bu
devletlerden birisi de Büveyhîlerdir. Abbâsî devletinin zayıflamasından
istifade ederek iktidara gelen bu devlet yüz yılı aşkın bir süre Irak ve İran
topraklarında ayakta kalmıştır. Birçok şair ve edibin yukarıdaki amaçlara
hizmet ettiği Büveyhî döneminde Büveyhî vezirlerinden Sâhib b. Abbâd
şiirlerinde Hz. Ali’nin faziletlerine çokça yer vermektedir. Bu çalışmamızda
Sâhib’in şiirleri edebî açıdan incelenmeye ve onun medhine dayanak yaptığı dinî
ve tarihî rivayetler değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 5 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Sayı: 44 |