Geleneksel büyüme ve kâr maksimizasyonu modeline alternatif olarak görülen, yeni ve gelişen bir yönetim paradigması olarak değerlendirilen kurumsal sürdürülebilirlik, büyüme ve kârlılığın önemine dikkat çekmekte ve işletmelerin aynı zamanda sürdürülebilir kalkınma ile ilgili çevre koruma, sosyal adalet, eşitlik ve ekonomik kalkınma gibi toplumsal hedeflerin gerçekleşmesi için uğraşması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu çalışma, ekonomi, toplum ve çevre ile ilişkili, çok boyutlu bir kavram olarak sürdürülebilir kalkınmanın sağlanmasında kalkınma ajanslarının rolünü ve önemini tartışmaktadır. Bu kapsamda Türkiye'de kalkınma ajanslarının, yerel ve bölgesel kalkınma için oluşturdukları kapasite ve üstlendikleri rollerden hareketle sürdürülebilir kalkınma konusu kavramsal olarak ele alınmaktadır. Petrolün ve diğer fosil yakıtların hızla tükenmeye devam etmesi melez teknolojilerine dayalı bir sanayinin yapılanmasını beraberinde getirmektedir. Bu gelişmeler karşısında kalkınmanın yerel ve bölgesel aktörleri olarak kalkınma ajanslarının sürdürülebilir kalkınma projelerine verdiği önem, ayırdığı fon miktarı, mevcut ve potansiyel yaygın etkisinin tartışılması ile çalışma ana eksenine oturtulmuş olmaktadır. Sanayi sektöründe yetersiz düzeyde yürütülen sürdürülebilirlik uygulamalarının, tedarikçisi veya fason üreticisi olunan büyük ölçekli işletmelerin baskısından ya da yasal düzenlemelere uyma zorunluluğundan kaynaklandığı gerçeğinden hareketle yapılması gerekenlere dikkat çekmeyi amaçlayan çalışma politika yapıcılar için de üretici kesim için de yol gösterici ve uyarıcı nitelikte bir tartışmaya zemin hazırlamaktadır.
Sürdürülebilir kalkınma kurumsal sürdürülebilirlik yerel ve bölgesel kalkınma kalkınma ajansları ve fonlama mekanizmaları
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Mart 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 21 Sayı: 1 |