Amaç: Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp
Fakültesi’nde 18 yıllık süreçte böbrekte kitle nedeniyle radikal nefrektomi
yapılan hastaların demografik özelliklerinin, tümör histopatolojilerinin ve
bunların birbirleriyle ilişkisinin incelenmesi.
Gereç ve Yöntem: Şubat 2000- Kasım2017 arasında Süleyman
Demirel Üniversitesi Üroloji Klinigi’ne başvuran ve böbrekte kitle tanısıyla
radikal nefrektomi yapılan 245 hastanın verileri incelendi. Hastaların yaşı,
cinsiyeti, preoperatif görüntülemedeki lezyon boyutu, patolojik lezyon boyutu,
patolojik tanısı, varsa histolojik subtipi ve fuhrman derecesi, mikrovasküler
invazyon, sinir invazyonu, sürrenal invazyonu, lenf nodu invazyonu, tümör nekrozu,
eşlik eden piyelonefrit verileri değerlendirildi. Hastaların demografik
özelliklerinin yanısıra, yaş ile klinik tümör evresi arasındaki ilişki, histolojik subtip ile patolojik evre arasındaki ilişki,
metastaz ile tümör boyutu arasındaki ilişki, tümör nekrozu ile patolojik evre
arasındaki ilişki, tümöre eşlik eden piyelonefrit ile patolojik evre arasındaki
ilişki, mikrovasküler invazyon ile
patolojik evre arasındaki ilişki ve sinir invazyonu ile patolojik evre
arasındaki ilişkiler iki değişkenli korelasyon analizi ile ayrı ayrı değerlendirildi. Anlamlılık değeri olarak p<0,05 kabul edildi. Anlamlı saptanan ilişkilerin basit
doğrusal regresyon analizi ile
anlamlılık dereceleri (r değerleri) saptandı.
Bulgular: İncelenen 245 hastanın ortalama yaşı
61,26 olarak bulundu. Renal kitle nedeniyle opere edilen hastalardan; 202
hastada (%82,44) renal hücreli karsinom (RHK), 13 hastada (%5,30) RHK dışı kanser (skuamöz hücreli ya
da transizyonel hücreli), 11 (%4,48) hastada onkositom, 1 (%0,40) hastada
anjiyomiyolipom, 3 (%1,22) hastada adenom, 6 (%2,44) hastada piyelonefrit, 9
(%3,67) hastada komplike kist saptandı. En
büyük tümör boyutları alındığında ortalama tümör boyutu 7,21 cm olarak bulundu. 38 hastada renal kitle ≤4 cm (T1a), 90 hastada >4- ≤7
cm arasında (T1b), 77 hastada >7- ≤ 10 cm (T2a), 40 hastada 10 cm den büyük
(T2b) saptandı. Metastaz
olan 26 hastada fuhrman derecesi 3 ya da 4, 8 hastada fuhrman derecesi 1 ya da
2 olarak bulundu. Klinik tümör evresi ile yaş arasında bir ilişki saptanmadı.
Histolojik subtip ile patolojik evre arasında bir ilişki saptanmadı.
Metastaz ile tümör boyutu arasında herhangi bir ilişki saptanmadı. Fuhrman
derecesi ile patolojik evre arasında anlamlı derecede korelasyon saptandı.
Tümör nekrozu, mikrovasküler invazyon ve sinir invazyonu ile patolojik evre
arasında korelasyon saptandı. Eşlik eden piyelonefrit ile patolojik evre
arasında herhangi bir ilişki saptanmadı.
Sonuç: Renal kitlelerin patolojik tanı ve
tedavisinde radikal nefrektomi önemli bir yer tutmaktadır. Tümörün klinik evresine ve histopatolojik özelliklerine bakarak agresifliği hakkında kolayca bilgi
edinilebilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Eylül 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Eylül 2018 |
Kabul Tarihi | 15 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 26 Sayı: 3 |
Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi/Medical Journal of Süleyman Demirel University is licensed under Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivs 4.0 International.