La Celestina: Calisto and
Melibea's Tragicomedy, one of the
most important works of the Spanish Literature as it deals with the conflict
between the medieval society and the individual, gains importance also in the
face of the Renaissance. We witness the supremacy of the norms of the society
over the individual, while the writer Fernando de Rojas skillfully and
delicately created the characters, focusing on the individual perception of the
period. At the same time, in the work that emphasizes the point of view towards
the women, universal subjects are presented to the reader by being processed
with the human nature and the instincts. In the work, young Calisto -who has
become a slave of his passions-, Melibea –pure, naive, faithful to the
traditions-, the love lived exaggeratedly between them and the elder magician Celestina
–in whom we witness extreme desires and emotions- are criticized. The work with
the characters being punished as a result of their inappropriate actions that
cannot be accepted by the society is thus a didactic text. In the mentioned
work, the individual and the woman between the Middle Ages and the Renaissance
as the subject of the text will be discussed and examined.
İspanyol
Edebiyatının Ortaçağ toplumu ve bireyi arasındaki çatışmayı ele almasıyla en
önemli eserlerinden biri olan Celestina:
Calisto ve Melibea’nın Trajikomedyası, Rönesans’a dönmüş yüzüyle de önem
kazanmaktadır. Yazar Fernando de Rojas’ın ustalıkla ve incelikle yarattığı
karakterler vasıtasıyla, dönemin birey algısına odaklanırken, toplumun
normlarının bireyler üzerindeki üstünlüğüne tanık oluruz. Aynı zamanda kadına
karşı olan bakış açısının da vurgulandığı eserde, evrensel konular gün yüzüne
çıkarken, insan, doğasıyla ve içgüdüleriyle işlenerek okuyucuya sunulur. Eserde
genç, tutkularının kölesi olmuş Calisto ve saf, geleneklerine bağlı Melibea’nın
aşkıyla ve de yaşlı büyücü Celestina’nın tamahkârlığıyla insani duyguların
aşırıya kaçması eleştirilir. Topluma uygun olmayan eylemler sonucunda
cezalandırılan karakterleriyle eser, didaktik bir metin olma özelliği
taşımaktadır. Çalışmanın konusu olarak sözü geçen eserdeki birey ve kadın,
Ortaçağ ve Rönesans arasında kalmış olarak ele alınacak ve incelenecektir.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Haziran 2017 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ocak 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 37 |
Selcuk University Journal of Faculty of Letters will start accepting articles for 2025 issues on Dergipark as of September 15, 2024.