Amaç: Bu çalışmanın amacı, uygulamalı bölümlerde Covid-19 pandemisi nedeni ile lisans eğitiminin ilk yılını online olarak tamamlamış olan öğrenciler ile yüz yüze olarak tamamlamış olan öğrencilerin geleceğe yönelik beklenti, kaygı ve umutsuzluk düzeylerine olan etkisini incelemek ve karşılaştırmaktır. Yöntem: Veriler, kişisel bilgi formu, Durumluluk ve Süreklilik Kaygı Envanteri, Beck Umutsuzluk Ölçeği ve Olumlu Gelecek Beklentisi Ölçeği kullanılarak, Google Forms uygulaması ile online olarak toplanmıştır. Sonuçlar: Örneklem 98 FTR öğrencisi, 78 hemşirelik öğrencisi,12 beslenme ve diyetetik bölümü öğrencisinden oluşmuştur. Birinci sınıfı online tamamlayan öğrenciler ile yüz yüze tamamlayan öğrenciler arasında durumluluk-süreklilik kaygı, umutsuzluk ve olumlu gelecek beklentileri arasında istatistiksel olarak bir fark bulunmamıştır (p>0.05). Eğitim şekli fark etmeksizin bölümler arasında karşılaştırma yapıldığında sadece hemşirelik bölümü öğrencilerinde olumlu gelecek beklentisi ölçeği puanın diğer bölümlere kıyasla anlamlı şekilde düşük olduğu görülmüştür. Bölümlerin kendi içinde, birinci sınıfı tamamladıkları eğitim şekline göre karşılaştırılma yapıldığında ise sadece beslenme ve diyetetik bölümü öğrencilerinde sürekli kaygı puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuş olup (p<0.05), yüz yüze eğitim alan öğrencilerin sürekli kaygı puanının online eğitim alan öğrencilerden anlamlı şekilde yüksek olduğu saptanmıştır. Tartışma: Alternatif bir eğitim modeli olarak online eğitimin, sağlık bilimleri uygulamalı lisans bölümlerinde geleceğe yönelik beklenti, kaygı ve umutsuzluk düzeyleri üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olmadığı ve dijitalleşen çağda yeni eğitim-öğretim modellerinin buna uygun olarak geliştirilmesinde fayda olabileceği düşünülmektedir.
Purpose: This study aims to examine and compare the impact of completing the first year of undergraduate education online versus face-to-face during the COVID-19 pandemic on the future expectations, anxiety, and hopelessness levels of students in applied programs.Methods:
Data were collected online via Google Forms using a personal information form, the State-Trait Anxiety Inventory, the Beck Hopelessness Scale, and the Positive Future Expectation Scale. Results: The sample consisted of 98 physiotherapy students, 78 nursing students, and 12 nutrition and dietetics students. No statistically significant differences were found in state and trait anxiety, hopelessness, or positive future expectations between students who completed their first year online and those who completed it face-to-face (p > 0.05). When comparing departments regardless of the mode of education, only nursing students had significantly lower positive future expectation scores compared to other departments. Within-department comparisons based on the mode of education revealed a statistically significant difference only in the trait anxiety scores of nutrition and dietetics students (p < 0.05), with face-to-face students scoring higher than their online counterparts. Conclusion: Online education, as an alternative model, does not appear to have a negative impact on the future expectations, anxiety, or hopelessness levels of students in applied health sciences undergraduate programs. It is suggested that new education models suitable for the digital era may be beneficial in addressing future educational challenges.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Fizyoterapi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Aralık 2024 |
Kabul Tarihi | 31 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 1 |