Osmanlı Devleti Tanzimat ve sonrasında idari, hukuki, siyasal ve sosyal reformlarının dışında ekonomik gelişme, ilerleme ve kalkınmayı sağlamak amacıyla bazı teşvik tedbirlerini uygulamaya başlamıştır. Fakat 1838 yılında İngiltere ve sonrasında diğer Avrupalı ülkeler ile yaptığı ticaret anlaşmalarının neticesinde Osmanlı İmparatorluğu adeta Avrupalı ülkelerin ürünlerinin istilasına ve talanına uğradı bunun sonucunda henüz fazla gelişmemiş olan Osmanlı sanayisi çökmeye ve bütçesi de açık vermeye başladı. Bu durum da 1854’lerden sonra başlayan dış borçlanmalara sebep oldu. Aldığı bu yüklü borçları yatırım faaliyetlerine dönüştüremeyen Osmanlı yönetimi 1875 yılında borçlarını ödeyemeyeceğini açıklayınca bunu takiben 1881 yılında alacaklıları temsilen Duyun-u Umumiye idaresi kuruldu. Osmanlı Devleti 1881-1914 arası dönemde gelirlerinin bir miktarını dış borç ödemeleri için bu kuruluşa bırakmak zorunda kaldı. Bu dönem zarfında ulaştırma, elektrik, bankacılık ve madencilik gibi karlı ve getirisi yüksek yatırımları tercih eden yabancı sermaye girişinde çok önemli artışlar oldu. 1880’li yıllara kadar Osmanlı siyasi ve ekonomik hayatında var olan İngiliz ve Fransız etkisi yerini Alman hegemonyasına bıraktı. İttihat ve Terakki döneminde de artarak devam eden bu durum neticesinde Osmanlı’da Alman yatırımlarında çok önemli artışlar meydana geldi. Bu olaylar neticesinde Osmanlı Devleti son yıllarında artık yarı sömürge bir devlet konumundaydı.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 9 Sayı: 5 |