Geleceğe dair bir öngörü sunan ve kimi zaman geçmiş ve gelecek arasında toplumsal ve düşünsel bağlar kuran bilim kurgu sineması, doğası gereği bir yandan da yaşadığımız dünyayı sorgulamaktadır. 2002 yılında gösterime giren ve vizyona girdiği dönem itibariyle en çok izlenen bilimkurgu filmleri arasına yer alan Minority Report (Azınlık Raporu, Steven Spielberg, 2002) filmi de kendi içinde yaşanan ya da yaşanılacak olan dünyayı sorgulamakta ve antik çağdan günümüze hep tartışılan felsefi kavramlar olan determinizm- özgür irade paradoksunu yarattığı kurgusal evren içinde tekrar gündeme getirmektedir. 11 Eylül 2001 saldırılarının hemen ardından gösterime giren film, bu paradoksu ele alırken bir yandan da determinizm- özgür irade ekseninde gözetim ve denetim olgularını gündeme getirmektedir. Temel fizik yasaları ve felsefi tartışmalar bağlamında ele alınan determinizm-özgür irade kavramlarının filmdeki yansımalarını ortaya koymayı amaçlayan bu çalışmada, ikilemin hem insan hayatındaki yeri hem de bilimsel keşiflerle olan ilişkisi ele alınmaktadır. Filmi çözümlemede, filmlerin anlamlarının felsefi kavramlarla kurulan bağını ortaya koymak adına felsefik yaklaşım, gizlenmiş olanı görünür kılmayı sağlamak adına da ideolojik çözümleme yöntemi kullanılmaktadır. Katı determinist bir sistem anlayışına duyulan koşulsuz inançla başlayan filmin sonunda, özgür iradeye duyulan inanç fikrinin kabul edildiği görülmektedir.
Science-fiction cinema, which offers a foresight about the future and sometimes establishes social and intellectual bonds between the past and the future, questions the world we live in on the other hand due to its nature. Minority Report (Steven Spielberg, 2022), which was released in 2002 and is one of the most watched science-fiction films since its release, also questions the world that is lived or will be lived and brings the determinism-free will paradox, which has always been discussed from ancient times to the present, on the agenda in the fictional universe it has created. The movie, which was released after the attacks of September 11, 2001, deals with this paradox, while also bringing up the phenomena of the surveillance and control on the axis of determinism-free will. In this study, which aims to reveal the reflections of the concepts of determinism-free will in the movie, which are discussed in the context of basic physics laws and philosophical discussions, both the place of the dilemma in human life and its relationship with scientific discoveries are discussed. In the analysis of the film, a philosophical approach is used in order to reveal the connection of the meanings of the films with philosophical concepts, and the ideological analysis method is used to make the hidden visible. At the end of the film, which begins with an unconditional belief in a strict deterministic system perspective, it is observed that the idea of belief in free will is accepted.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 7 Sayı: 14 |