Because of
many different political and faith factors, one of the first discussed subjects
among Muslims in the first century is destiny. In this era, two opposite
concepts have grown among Muslims. One of these is the faith concept which
takes human will into the center by rejecting destiny, the other one is a compulsive faith concept which is based on holy will. Of the three pamphlets written in early ages
and have come to the present day, one supports human will concept while the
other two are based on a faith concept that is based on Allah’s will. One of
the pamphlets that supports compulsive faith belongs to Hasan b. Muhammed
el-Hanefiyye. As one of the first written texts of Islamic euphemism, this
pamphlet has been written as an opposition to those who claim that human beings
act with their own will. This compulsive concept stated in the pamphlet claims
that humans do all their actions with Allah’s will, they don’t have the power
to change or abolish what Allah has appreciated for them and they have no other
option than do what Allah has planned for them. To ground this concept verses
of the Koran which emphasize Allah’s power have been presented as evidence by
plucking the parts related to them and their past. The pamphlet has been
written in an imaginary discursive method between the ones who support the idea
that human actions happen with Allah’s will and the ones who support that they
happen with humans’ own will. It is possible to see this dialectic method in
late euphemism texts, as well. The first written texts on destiny subject are
important in that they show how the destiny subject was discussed and
understood at the beginning of euphemism.
Euphemism Destiny Hasan bin Muhammed el-Hanefiyye Destiny pamphlet Human actions Guidance Livelihood Time of death
Birçok farklı siyasi ve itikadî etken nedeniyle ilk asırda
Müslümanlar arasında tartışılan ilk konulardan biri kader konusudur. Bu dönemde,
kader ile ilgili Müslümanlar arasında birbirine zıt iki anlayış gelişmiştir.
Bunlardan biri kaderi reddetmek suretiyle insan iradesini merkeze alan kader
anlayışı, diğeri ise ilahi iradeyi esas alan cebri kader anlayışıdır. Erken
dönemde kader ile ilgili yazılan ve günümüze ulaşan üç risaleden biri insan
iradesine dayalı bir anlayışı savunurken diğer ikisi, Allah’ın iradesini temel
alan bir kader anlayışına dayanır. Cebri kader anlayışını savunan risalelerden
biri Hasan b. Muhammed el-Hanefiyye’ye aittir. İslam kelamının ilk yazılı
metinlerinden biri olan bu risale insan, fiillerini iradesi ile yapar diyenlere
karşı reddiye olarak yazılmıştır. Risalede belirtilen bu cebri anlayış, insanın
bütün eylemlerini, Allah’ın emir ve iradesi ile gerçekleştirdiğini, kendisi için takdir ettiğini değiştirmeye veya
ortadan kaldırmaya güç yetiremeyeceğini, aynı zaman da kendisi için
planladığını da uygulamaktan başka bir seçeneğinin olmadığını iddia eder. Bu anlayışı temellendirmek için Allah’ın
kudretine vurgu yapan ayetler, siyak ve sibakından koparılarak delil olarak
sunulmuştur. Risale, insan fiillerinin Allah’ın takdiri ile gerçekleştiğini
savunanlar ile insanın hür iradesi ile gerçekleştiğini savunanlar arasındaki
hayali bir tartışma metoduyla yazılmıştır. Bu diyalektik metodu daha sonraki
kelam metinlerinde de görmek mümkündür. Kader konusu ile ilgili yazılan ilk
metinler, kader konusunun kelam ilminin başlangıcında nasıl tartışılıp
anlaşıldığını göstermesi bakımından önemlidir.
Kelam Kader Hasan bin Muhammed el-Hanefiyye Kader Risalesi İnsan Fiilleri Hidayet Rızık Ecel
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 2 Nisan 2019 |
Kabul Tarihi | 15 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.