Kur’ân, nâzil olduğundan günümüze gelinceye
kadar onu anlama ve yorumlama çabaları devamlılık arzetmektedir. Doğru anlama
ve yorumlamanın gerçekleşmesinde birçok farklı yöntem ve yönelişlerin varlığı da
bilinmektedir. Doğru
anlamayı gerçekleştirebilmek için erken dönemlerden itibaren yöntemler
oluşturulmuş ve sonraki süreçlerde bu usûller gittikçe geliştirilmiştir. Bu usûllerin
başında, Kur'ân’ın nüzûl ortamının
temel ögelerinden biri olan esbâb-ı nüzûl bilgisi gelmektedir. Makalede ilk
önce, bir metnin nesnel, doğru ve gerçek anlamı belirlenmiş, temel ilkelere
temas edilmiş ve ardından A’raf Sûresinin 31. âyeti değerlendirilmiştir. Daha sonra mezkûr âyetin inzâl ediliş sebebi ve
âyetin nasıl anlaşılması gerektiği ortaya konulmuştur. Bu çerçevede herhangi
bir hâdise veya sual üzerine nâzil olan âyet-i kerimelerin anlaşılmasında
lafızların umûm manalarının mı yoksa sebeb-i nüzûlün mü belirleyici olduğu
konusuna cevap aranmış, âlimler tarafından bu durum tartışılmış, usûlcülerin ve
tefsircilerin kâhir ekseriyeti âyetlerin anlamlarını tespit ederken lafızların
umûm manasına itibar etmişler; bazı âlimler ise âyete verilecek anlamları
sebeb-i nüzûl rivâyetleri çerçevesinde sınırlamışlardır.
The
efforts of understanding and interpreting the Quran until it reaches to the
present day are continuing. It is also known that there are many different
methods and orientations in the realization of correct understanding and
interpretation. In order to realize the correct understanding, methods have
been developed from early ages and these procedures have been gradually
developed in the subsequent processes. At the beginning of these procedures,
knowledge of esbâb-ı nüzûl, which is one of the basic elements of the
environment of the Quran, comes first. In the article, firstly, the objective,
correct and true meaning of a text has been determined, the basic principles
have been touched, and then the 31th verse of Surah A'raf is evaluated. Then,
the reason for the revision of the verse was emphasized and how it should be
understood. In this context, an answer was sought in the understanding of the
meaning of the words or the reason or reason for determining any verse or verse
on the subject. Accordingly, this situation was discussed by scholars. While
majority of the operators and commentators determined the meaning of the
verses, they respected the meaning of the words; some scholars limited the
meanings to be given to the verse within the framework of the reasons for
revelance.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 10 Şubat 2020 |
Kabul Tarihi | 16 Mart 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 11 Sayı: 24 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.