Fudayl bin Iyad, who
was one of the pioneering Sufis in the first layer after Tabi'un (also known as
Tabi' al-Tabi'in, the generation after the Tabi‘un in Islam. Tabi'un are the
people who followed Sahaba, the companions of the prophet), is one of the
important names in the history of Islamic science. Fudayl, who was an Arab,
spent his life in three regions: Khorasan, Kufa, and Mecca. Names such as Abu
Hanifa, Mansur bin Mu‘temir, Ata bin Saib, Abu Muhammad al-A‘mes, and Sufyan
es-Sevri are among the masters of Fudayl who spent his Kufa years with
intensive education. Among the students of Fudayl, who was brought up by the
influential figures of Islamic history, some important names such as Sufyan bin
Uyeyne, Abdullah bin Mubarak, and Al-Shafi‘i should also be mentioned. Fudayl,
considered one of the leading scholars of the time, also prominent with Sufism.
In this study, not the Sufi aspect of Fudayl, but rather the scientific aspect
will be discussed. Defending the integrity of science and deeds, Fudayl saw the
science that does not lead to deeds as useless and unnecessary. Furthermore, he
took deeds as a part of faith and did not accept faith without them. Fudayl,
who arranged his spiritual life under the guidance of science, predicated it on
the integrity of the Qur'an and the Sunnah.
Tâbi‘înden sonraki ilk tabakada yer alan öncü sûfîlerden Fudayl b.
‘Iyâd, İslam ilim tarihinin önemli isimlerinden birisidir. Neseben Arap olan Fudayl’ın hayatı Horasan,
Kûfe ve Mekke olmak üzere üç bölgede geçmiştir. Kûfe yıllarını yoğun bir
şekilde ilim tahsili ile geçiren Fudayl’ın üstadları arasında Ebû Hanîfe, Mansûr
b. el-Mu‘temir, ‘Atâ b. es-Sâib, Ebû Muhammed el-A‘meş ve Süfyân es-Sevrî gibi
bazı isimler yer almaktadır. İslâm ilim tarihinin etkili şahsiyetler eliyle
yetişen Fudayl’ın talebeleri arasında Süfyân b. ‘Uyeyne, Abdullah b. Mübârek ve
İmâm Şâfi‘î gibi bazı önemli isimleri de zikretmek gerekir. Zamanın önde gelen
âlimlerinden kabul edilen Fudayl, tasavvufî neşvesiyle de temeyyüz etmektedir.
Bu çalışmada Fudayl’ın tasavvufî yönü değil daha ziyade ilmî yönü ele
alınacaktır. İlim ve amel bütünlüğünü savunan Fudayl amele sevketmeyen ilmi faydasız
ve fuzuli gördüğü gibi ameli de imanın bir parçası görmüş, amelsiz imanı kabul
etmemiştir. Manevî hayatını hep ilmin rehberliğinde tanzim etmiştir. Kur’ân ve
sünnet bütünlüğüne dikkat çeken Fudayl, dinî hayatın ikâmesinde Kur’ân ve
sünnetten sadece biriyle yetinilmesini doğru bulmamıştır. Görüş ve
düşünceleriyle Ehl-i sünnetin teşekkülüne ve bu anlayışın toplumda hâkim
olmasına katkı sağlayan Fudayl, Ehl-i sünnet dışı gördüğü bid‘at ehli fırkalara
karşı da yoğun bir fikrî mücâdele içinde yer almıştır. Onun anlayışına göre
dinin ikâmesi ancak ehl-i bid‘atle mücâdeleyle mümkün olmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 29 Şubat 2020 |
Kabul Tarihi | 16 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 11 Sayı: 24 |
Şırnak Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.