Abdurrahmân b. Khâlid was the son of a famous companion Khâlid ibn al-Walid. He was one of the companions who attracted attention both for his usefullness in the Islamic conquests on the Syrian front at a young age, for his support in the struggle for power carried out by Mu’awiyah ibn Abī Sufyān in the following years, and for his succeses in the campaigns against Byzantium in Anatolia. However, his life and activities were overshadowed by other events and individuals in the history of Islam, and for this reason he became one of the lesser-known companions today.
Abdurrahmân, who spent his childhood in Mecca and part of his youth in Medina, grew up with the Prophet (PBUH) when he was eleven years old and became a companion. As soon as he was able hold a gun, he participated in the Islamic conquests with his father. At the age of eighteen in the battle of Yarmouk in 636, was assigned to command a small military unit. It is understood that in the years after the death of his father, he always stood by Mu’awiyah ibn Abī Sufyān. He took place on the side of Muawiya in the internal disorders during the Period of Osman and in the power struggle against the Caliphate of Ali, as a faithful person to Mu’awiyah and he became one of his prominent men. Abdurrahmân, who did not leave Mu’awiyah’s command throughout his life, commanded numerous raids that were sent to the Byzantine lands in Anatolia during Mu’awiyah’s caliphate and put up successful attacks. However, his successes later caused Mu’awiyah to see him as a potential rival, and he was poisoned and killed on Mu’awiyah’s orders. In this study, based on the narrations about Abdurrahmân, his historical identity will be tried to be revealed.
Abdurrahman b. Hâlid, meşhur sahâbî Hâlid b. Velîd’in oğludur. O, gerek genç yaşlarında Suriye cephesindeki İslâm fetihlerinde gösterdiği yararlılık, gerek sonraki yıllarda Muâviye b. Ebî Süfyân’ın yürüttüğü iktidar mücadelesindeki desteği, gerekse Anadolu’da Bizans’a karşı düzenlenen seferlerde ortaya koyduğu başarılarla dikkat çeken sahâbîlerden biridir. Ancak onun hayatı ve faaliyetleri İslâm Tarihindeki başka olay ve kişilerin gölgesinde kalmış, bu sebeple günümüzde az tanınan sahâbîlerden biri olmuştur.
Çocukluğu Mekke’de, gençliğinin bir kısmı Medine’de geçen Abdurrahman on bir yaşındayken Hz. Peygamber’e (sas) yetişmiş ve sahâbî olmuştur. Eli silah tutar tutmaz, babasıyla birlikte İslâm fetihlerine katılmıştır. 636 senesindeki Yermük Savaşı’nda on sekiz yaşındayken küçük bir askeri birliğe komuta etmekle görevlendirilmiştir. Babasının vefatından sonraki yıllarda ise sürekli Muâviye b. Ebî Süfyân’ın yanında yer aldığı anlaşılmaktadır. Muâviye’ye sadık bir kimse olarak Hz. Osman dönemindeki iç karışıklıklarda ve Hz. Ali ile olan iktidar mücadelesinde Muâviye’nin safında yer almış, hatta onun en önde gelen adamlarından biri olmuştur. Hayatı boyunca Muâviye’nin emrinden ayrılmayan Abdurrahman, onun hilafeti döneminde Anadolu’daki Bizans topraklarına sevk edilen birçok akında komutanlık yapmış ve başarılı bir mücadele ortaya koymuştur. Ancak bu başarıları daha sonra Muâviye’nin onu potansiyel bir rakip olarak görmesine sebep olmuş ve Muâviye’nin emriyle zehirletilerek öldürülmüştür. Bu çalışmada Abdurrahman ile ilgili rivayetlerden hareketle onun tarihî kimliği ortaya çıkarılmaya çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 13 Mayıs 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 13 |