After the 1980s, urban renewal has gained conceptually and practically importance with the process of reproducing urban spaces as a result of globalization and neoliberal policies. An overview of Turkey's urban renewal experiences has revealed that the interventions were developed by prioritizing physical improvements regardless of social and institutional dimensions. This study focuses on the Pınar neighborhood in İstanbul as the area holds a potential for a renewal project with its ownership structure and central location. The collaborative governance model, introduced by Chris Ansell and Alison Gash by examining 137 collaborative processes, was adapted to Pınar Neighborhood and a collaborative renewal process was designed with a community-based planning approach. Preparation, investigation and decision-making and implementation are developed as three main stages in the process. All stages in the process are supported by the principles of good governance to ensure maximum participation and consensus. This paper aims to provide alternative solutions based on neighborhood characteristics, to ensure the active participation of all stakeholders, and to be flexible and sustainable with the feedback mechanism it contains by considering the current legal framework in the process design. In the context of the collaborative governance model, not only physical but also institutional, social and economic development is provided by supporting trust-building, commitment to process, face-to-face dialogue and shared understanding.
Good Governance Collaboration Collaborative Governance Model Urban Renewal Participation Pınar Neighbourhood
1980’li yıllardan itibaren, küreselleşmenin ve neoliberal politikaların sonucu olarak kentsel mekânların yeniden üretilme süreciyle birlikte, kentsel dönüşüm hem kavramsal olarak hem de uygulama boyutunda önem kazanmaya başlamıştır. Ülkemizde oldukça tartışmalı bir konu olan kentsel dönüşüm, temel olarak kentlerde yaşam kalitesinin yükseltilmesini ve bu kalitenin kentte yaşayanlara eşit bir şekilde dağıtılmasını hedeflemektedir. Uygulanan kentsel dönüşüm projelerinin sonuçlarına bakıldığında ise daha çok fiziksel iyileştirmeye yönelik müdahale ve yaklaşımların benimsendiği, dönüşümün sosyal boyutu, katılım ve organizasyon boyutlarının ihmal edildiği görülmektedir. Araştırma kapsamında, mülkiyet yapısı ve merkezi konumu ile dönüşüm potansiyeli taşıyan Pınar mahallesi çalışma alanı olarak seçilmiştir. Chris Ansell ve Alison Gash tarafından 137 işbirlikli süreç incelenerek geliştirilen işbirlikli yönetişim modeli, Pınar Mahallesi’ne uyarlanarak toplum tabanlı bir planlama yaklaşımı ile dönüşüm süreci tasarlanmıştır. İşbirlikli yönetişim süreci; gerekli altyapının oluşturulması, araştırma-karar verme ve uygulama süreci şeklinde üç ana aşamadan oluşturulmuş ve belirlenen iyi yönetişim ilkeleri ile desteklenerek her adımda maksimum düzeyde katılım ve uzlaşmanın sağlanması hedeflenmiştir. Süreç tasarımının, mevcut yasal çerçeve göz önünde bulundurularak; alana özgü alternatif çözümler üretilmesine imkân vermesi, bütün paydaşların etkin katılımını sağlaması, içerdiği geri besleme mekanizması ile esnek ve sürdürülebilir olması amaçlanmıştır. Model kapsamında karşılıklı güvenin inşa edilmesi, projeye bağlılığın, yüz yüze diyalogun ve ortak anlayışın gelişimi desteklenerek kentsel dönüşümde fiziksel iyileşmenin yanı sıra, kurumsal, sosyal ve ekonomik sorunları da kapsayan bütüncül uygulamaların iyi yönetişim ve işbirliği ile mümkün olduğu tespit edilmiştir.
İyi Yönetişim İş birliği İşbirlikli Yönetişim Modeli Kentsel Dönüşüm Katılımcılık Pınar Mahallesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent ve Bölge Planlama |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ağustos 2020 |
Kabul Tarihi | 28 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |