Migrations, which have been effective in the change and development of the social structure, have left great marks throughout history. Today, it is possible to find these traces of the past in the names of places and historical ruins. When we look at the migration process in Turkey, it is seen that urban politics and Marshall aid, which has great effects on country's economic, political, cultural and many other fields, started the mechanization in agriculture, decreased the need for human labor with the transition to the modern process and eventually, triggered the rural-urban migration. As a result of migration, relations between local people and immigrants, adaptation processes, urban perception and urban security are important aspects in terms of “safe city” approach. In the study, the neighborhoods which have immigration and socio-spatial segregation in Denizli were examined in the axis of safe and inclusive cities. In this context, the effects of poverty and unemployment caused by immigration on security through socio-cultural changes were examined and evaluated, focusing on basic legal processes, planning processes, current situation, urban perception, and the phenomenon of safe cities. Karşıyaka Neighborhood was evaluated as the case study area, in terms of “safe city” parameters and indicators and several planning parameters were proposed for creating safe cities in immigrant neighborhoods.
Urban Planning Migration Safe City Inclusive City Urban Perception
Toplumsal yapının değişip gelişmesinde etkili olan göçler tarih boyunca çeşitli nedenlere bağlı olarak gönüllü ve kitlesel olarak gerçekleşmiş ve büyük izler bırakmıştır. Günümüzde de yer isimlerinde ve tarihi kalıntılarda geçmişin bu izlerine rastlamak mümkündür. Türkiye’deki göç süreçlerine baktığımızda, kentleşme politikalarının ve ülkenin ekonomik, siyasi, kültürel ve diğer birçok alanında etkisi olan Marshall yardımlarının, tarımda makineleşmenin başlaması ve modern sürece geçilmesi ile insan gücüne olan gereksinimi azalttığı, kırdan kente göçü tetiklediği görülmektedir. Göç hareketleri sonucunda yerel halk ve göçmenler arasındaki ilişkiler, adaptasyon süreçleri, kent algısı ve kentsel güvenlik ise “güvenli kent” yaklaşımı bakımından önemli hususlardır. Çalışmada, Denizli’de göç alan ve sosyo-mekânsal ayrışma tespit edilen mahalleler güvenli ve kapsayıcı kentler ekseninde incelenmiştir. Bu bağlamda, göçün gerçekleşmesi ile meydana gelen yoksulluk ve işsizliğin, sosyo-kültürel değişimler yoluyla güvenlik üzerindeki etkileri incelenmiş, temel yasal süreçlere ve planlama süreçlerine odaklanılarak, mevcut durum, kent algısı ve güvenli kent olgusu değerlendirilmiştir. Saha alanı olan Karşıyaka Mahallesi “güvenli kent” parametre ve göstergeleri açısından değerlendirilmiş ve göçmen mahallelerinde güvenli kentler oluşturulmasına yönelik planlama parametreleri önerilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kent ve Bölge Planlama |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 27 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |