Ottoman Ceremonies organized by the palace are efficient instruments for analyzing the social and ideological background of the era since they were the agents of the sultan to display his power to his subjects and foreign officials and to communicate with the public. Therefore, questioning the alteration in the ceremonies provides a more comprehensive understanding of the developments in society and state. In thirty-three years of the oppressive reign of Sultan Abdülhamid II (1876-1909), ceremonials evolved into propaganda instruments, like never seen before in the times of his predecessors. Since the public rarely caught a glimpse of the sultan, Abdülhamid invented new celebrations in the Ottoman ceremonial repertoire to communicate with and to show his power to the public and the foreign representatives. This study examines how Abdülhamid II utilized ceremonials to legitimize and impose his image as sultan, using them as propaganda devices without being seen and how this attitude was reflected in both architectural and urban scale through one of the most significant ceremonies of the era – Friday prayer (Cuma Selamlığı). Urban procession through the capital Istanbul every Friday, the palace buildings, - Set/ Seyir Kiosk for the foreign audience, Grand Royal Gate, Saltanat Kapısı, where the sultan made his grandiose entrance - and Yıldız Hamidiye Mosque were the instruments of this performance. Among all of these constituents, Hamidiye Mosque since it was the most fundamental architectural component of the ceremony, will be thoroughly scrutinized in the study.
Era of Abdülhamid II Late Ottoman Architecture Yıldız Hamidiye Mosque Ottoman Ceremonials Friday Prayer Ceremonial
Osmanlı Sarayı tarafından düzenlenen törenler, padişahın gücünü tebaasına ve yabancı temsilcilere sergileme ve halkla iletişim kurma aracı olması sebebiyle, dönemin sosyal ve ideolojik arka planını analiz etmede etkili araçlardır. Dolayısıyla törenlerdeki değişimi sorgulanmak toplumsal ve idari yapıdaki gelişmeleri daha kapsamlı anlaşılmasına yardımcı olur. Sultan II. Abdülhamid'in (1876-1909) otuz üç yıllık baskıcı iktidarlığı sürecinde törenler, seleflerinin dönemlerinde görülmemiş bir şekilde propaganda araçlarına dönüşmüştür. Halk padişahı nadiren görebildiği için, sultanın halkla ve yabancı mümessillerle temsil aracılığıyla iletişim kurması ve iktidarını sergilemesi için, bu dönemde bazı eski törenler daha coşkulu bir şekilde kutlanmış, bazı yeni törenler icat edilmiştir. Bu çalışmada, II. Abdülhamid’in sultan imajını meşrulaştırmak ve empoze etmek için, görünmeden propaganda aracı olarak törenleri nasıl kullandığı ve bu tutumun dönemin önemli törenlerinden biri olan Cuma Selamlığı üzerinden hem mimari hem de kentsel ölçekte nasıl yansıdığı incelenmektedir. Başkent İstanbul’da her cuma günü yapılan askeri yürüyüş, yabancı seyirciler için inşa edilen Set/ Seyir Köşkü ile padişahın görkemli girişini yaptığı Saltanat Kapısı gibi saray yapıları ve Yıldız Hamidiye Camii bu performansın enstrümanlarıydı. Bunların arasından törenin ana mimari bileşeni olan Hamidiye Camii metinde detaylı bir şekilde incelenecektir.
II. Abdülhamid Dönemi Geç Osmanlı Dönemi Mimarlığı Yıldız Hamidiye Camii Osmanlı Törenleri Cuma Selamlığı Töreni
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kent Tarihi |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 8 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 06 Sayı: 01 |