Öz
Hezârfen bir şair olan Şânîzâde Mehmed Atâ’ullâh Efendi, daha çok tıp alanındaki eserleri ve meşhur tarihi ile tanınmıştır. Bununla birlikte birden çok sanatla ilgilenmiş ve Dîvân ortaya koymuş bir şahsiyettir. Pek çok Osmanlı şairi gibi o da şairliğiyle mesleklerini (müderrislik, hekimlik, vak’anüvislik) birlikte yürütmüş, ilmî yönünü sanat ve şiirle taçlandırmıştır. Buna karşılık, Şânîzâde hakkında onun edebî yönünü ele alan çalışmaların sayısı ne yazık ki hem çok az hem de eski tarihli olarak kalmıştır. Bu yazıda klasik edebiyatın son döneminde yetişmiş olup pek çok alanda kalem oynatmış Şânîzâde Mehmed Atâ’ullâh Efendi’nin yegâne edebî eseri olan Divan’ı ve bu eseri üzerinden onun az bilinen şairlik yönü üzerinde durulacaktır. Şânîzâde’nin, şiirlerindeki adıyla Atâ’nın Divan’ındaki şiirlerde nelerden ve nasıl bahsettiği incelenecek ve bunlara dayanarak onun yaşadığı asırda ve Klasik Türk Edebiyatı geleneğinde nerede durduğu anlaşılmaya çalışılacak ve Şânîzâde’nin bir gazeli şerhedilmeye çalışılacaktır. Şânîzâde’nin Divan’ının tenkitli metni (Çipiloğlu, 2005) üzerinden yaptığımız ve gerektikçe bu tenkitli metnin dayandığı yazmaya başvurarak ortaya koyduğumuz bu çalışmayla onun edebî yönüne yeniden bakmayı ve klasik edebiyat tarihinde gözden uzak kalmış varlığını yeniden ortaya koymayı hedefledik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 6 Sayı: 12 |
Sosyal ve Kültürel Araştırmalar Dergisi (SKAD)'da yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. SKAD bilginin paylaşımı için Açık Erişim Politikasına uymaktadır.