Bu çalışmanın temel amacı, seküler ve Müslüman bir ülke olan Türkiye'de dindarlık ile toplumsal cinsiyet gelenekçiliği arasındaki ilişkiyi incelemektir. Önceki araştırmalara ve bakış açılarına dayanarak, test etmek için çeşitli hipotezler geliştirilmiştir. Analiz için Avrupa Değer Araştırması ve Dünya Değer Araştırması tarafından 2018 yılında Türkiye'den toplanan ortak bir veri kullanılmıştır. Her bir öngörücü değişkenin geleneksel cinsiyet inançları üzerindeki etkisini test etmek için bir dizi doğrusal lojistik regresyon modeli oluşturulmuştur. Sonuçlar, sübjektif dindarlığın ve dine verilen önemin, cinsiyet gelenekçiliği ile güçlü, anlamlı ve olumlu bir şekilde ilişkili olduğunu, ibadet etme pratiğinin ise cinsiyet gelenekçiliği üzerinde hafif ve olumlu bir etki gösterdiğini göstermiştir. Çalışmanın sonuçları tartışılmış, sonuçlandırılmış ve gelecekteki çalışmalar için sınırlamalar belirlenmiştir.
The main purpose of the present study is to examine the relationship between religiosity and gender traditionalism in a secular and Muslim country, Turkey. Based on previous research and perspectives several hypotheses were developed to test. A joint data, which is collected by European Value Survey and World Value Survey from Turkey in 2018, was used for analysis. A series of models of linear logistic regression was created to test the effect of each predictor variable on traditional gender beliefs. The results indicated that subjective religiosity and given importance to religion were strongly, significantly, and positively associated with gender traditionalism while prayer practice showed a slight and positive effect on gender traditionalism. Implications of the study were discussed and concluded, limitations were identified for future work.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |