Eşitlik kavramının en çok vurgulandığı ve ayrımcılığın en çok yapıldığı konu, ‘toplumsal cinsiyet eşitsizliği’, toplumun kadına ve erkeğe karşı olan algısından kaynaklanmaktadır. Bireylerin kadınsı ve erkeksi özellikleriyle ele alındığı bir toplumda, iş hayatının ayrımcılıktan yoksun kalması mümkün değildir. Öyle ki ‘cinsiyete dayalı mesleki ayrımcılığın’ yapılması işlerin, kadın işi, erkek işi olarak ayrılmasını sağlamıştır. Bununda ötesinde kadınlar yönetici pozisyonlarında neredeyse hiç bulunamamaktadır. Örgütsel kalıplar ve önyargılar tarafından yaratılan, kadın çalışanların üst kademe yönetici pozisyonlarına gelmelerini engelleyen yapay, görünmez engeller ‘Cam Tavan’ kavramı ile tanımlanmıştır. Kadınlar iş hayatlarında çoğunlukla orta kademelere kadar ilerleyebilmektedir ve cam tavan sendromunda sorunlar belirsizlik taşımaktadır. Kadınların iş hayatlarında, dikey anlamda yükselmelerini engelleyen cam tavan sendromunun dışında, hemcinslerinin de ilerlemelerinin önlerine engeller koyduğu belirtilmektedir. Yönetici pozisyonunda bulunan başarılı kadınların, hemcinslerine karşı sergilemiş oldukları bu tutumlar ‘Kraliçe Arı Sendromu’ olarak tanımlanmaktadır. Kraliçe arı sendromunda kadınların bulundukları noktalara gelirken kadınlara yönelik uygulanmış olan tüm ayrımcılıkların onlar üzerinde bıraktığı olumsuz etkiler ve yaşadıkları zorluklar sebep gösterilerek kendileri gibi diğer kadınlarında bir o kadar emek vermeleri gerektiği düşüncesi öne sürülmektedir. Kadınların iş hayatlarında; toplumun, erkek çalışanların, hem cinslerinin ve kendilerinin kendilerine koymuş olduğu bu engeller iş hayatına tutunmalarını oldukça güç ve çekilmez hale getirmektedir.
The issue where the concept of equality is emphasized the most and discrimination is made the most, 'gender inequality' stems from the perception of the society towards women and men. In a society where individuals are handled with their feminine and masculine characteristics, it is not possible for business life to be free from discrimination. So much so that "gender-based occupational discrimination" has enabled the separation of jobs as women's jobs and men's jobs. Beyond this, women are hardly ever held in managerial positions. Invisible, artificial barriers created by organizational prejudices and patterns that prevent women from reaching senior management positions are defined with the concept of "Glass Ceiling". Women often progress to the middle levels in their business lives, and the problems in glass ceiling syndrome are uncertain. It is stated that apart from the glass ceiling syndrome, which prevents women from rising vertically in their business lives, it also puts obstacles in front of their fellow women to advance. These attitudes of successful women in executive positions towards their fellows are defined as "Queen Bee Syndrome". It is suggested that women in queen bee syndrome should work as much on other women like themselves, showing the negative effects of all the discrimination against women and the difficulties they experience. In women's business life; These obstacles imposed by the society, male employees, both their gender and themselves, make it difficult and unbearable to cling to business life.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 5 Sayı: 2 |