Neoklasik Paradigma, iktisat öğretisinde geleneklere ve genel kabul görmüş uygulamalara dayanan Ortodoks düşüncenin temelini oluşturmaktadır. Bu çalışmada Neoklasik paradigmanın “iktisadı” kasvetli bir bilim olarak nitelendirilmektedir. İlk kez 1849 yılında İskoçyalı tarihçi Thomas Carlyle tarafından iktisat için kullanılan “kasvetli bilim” tanımlaması çalışmada Neoklasik paradigmanın karmaşık, çelişkili, anlaşılmaz ve gerçeklerden soyut olmasının bir eleştirisi olarak kullanılmaktadır. Bir asrı aşkın bir süredir iktisat öğretisinde hakimiyetini sürdüren Neoklasik paradigmaya yöneltilen ciddi eleştiriler bu nitelendirmenin nedenidir. Matematiği iktisadi olayları açıklamada araç değil amaç haline getirmesi, iktisadın toplumsal, kurumsal ve tarihsel yönünü ihmal etmesi, ütopik tam rekabet piyasası varsayımlarına bağlılığı, karar alma sürecinde risk ve belirsizlikleri göz ardı etmesi bu eleştiriler arasındadır. Bu bağlamda Neoklasik paradigmanın günümüz iktisadi sorunlarına çözüm üretememesi ve iktisadi gerçeklikten uzaklaşmış olması yadsınamaz bir gerçektir. Bu çalışmanın temeli yirminci yüzyılda yaşamış iktisadi düşünce tarihinin en önemli kuramcılarından biri İtalyan iktisatçı Piero Sraffa’nın Alfred Marshall özelinde Neoklasik paradigmanın eleştirisidir.
Neoklasik Paradigma Alfred Marshall Piero Sraffa Kısmi Denge Marjinalizm
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Makro İktisat (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Ekim 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: ICOAEF Özel Sayı |