Çok
bilinen bir söz vardır: “İnsan olmak zor!” Gerçekten zordur insan olmak! Duygu,
düşünce, hesap ve planları ile karmakarışık bir varlıktır insan. En çok da
endişeleriyle enginlik ve derinlik kazanmıştır ya da Euripides’in deyişiyle “İnsan,
endişeden yaratılmıştır.” Farsça kökenli “endişe”nin anlamlarından biri de
“düşünce”dir zaten! İnsan, dünyaya geldiği ilk andan itibaren kendi/benliği
üzerine düşünmeye ve varoluş amacını sorgulamaya başlamıştır. Geçen ve değişen zamanla
beraber insanın, içine doğduğu dünyaya dair soruları elbette çeşitlenmiştir; ancak
bir endişesi baki kalmıştır: Ontik endişe! İşte Engin Geçtan İnsan Olmak’ta bu endişenin izinden
gidip insanların temel varoluşsal soru(n)larına -kendi deneyim ve
hesaplaşmalarını da katarak- çeşitli cevaplar arar. Geçtan kitapta, kendini
kemâle ermiş, “olmuş” hisseden, okuruna didaktik ve pedagojik bir edayla
yukardan seslenen bir “entelektüel tavır” içerisinde değildir. Tersine kendiyle
hesaplaşan, yüzleşen, acizlik, güçsüzlük ve kaygılarını gizlemeyen, öğrenmenin
yaşamın son anına kadar devam ettiğine inanan, “ustalık”tan korkan, “bitmeyen
çıraklık”tan büyük bir keyif alan, içindeki amatör ruhu sürekli güdüleyen ve
bütün bunları hayatlarına bir şekilde temas ettiği insanlarla paylaşma ihtiyacı
duyan “bir insan” konumundadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | KİTAP İNCELEMELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 22 Temmuz 2018 |
Kabul Tarihi | 6 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 3 Sayı: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.